Bloober Team’in yeni yapımı Cronos: The New Dawn, gizemli ve karanlık atmosferi ile gerilim ve aksiyonu bir araya getiren, türün iddialı yapımlarından biri olmak için 5 Eylül 2025 tarihinde oyuncular ile buluştu. Oyuncuyu ilk andan itibaren içine çeken hikâyesi ve atmosferi, keşif ve hayatta kalma öğeleriyle destekleniyor. Dövüş mekanikleri ve kaynak yönetimi, strateji ile aksiyonu başarılı bir şekilde harmanlarken, görsellik ve ses tasarımı oyunun atmosferini güçlendiriyor. Tüm bu ögeler, oyuncuyu sürekli keşfetmeye ve oyunun dünyasına dalmaya teşvik ediyor. Haydi gelin yapıma derinlemesine bir göz atalım.

Hikaye ve Sunum

Cronos: The New Dawn, insanlığın çöküşe sürüklendiği karanlık bir alternatif evrende geçen bir hikaye ile karşımıza çıkıyor. 1981 yılında geçen yapımda sebebi hâlâ tam anlamı ile çözülemeyen gizemli bir salgın, tüm dünyayı yerle bir etmiştir. Bu felaketin ardından insanlar “Değişim” adı verilen korkutucu bir evreye girer ve sonunda şekilsiz, dehşet verici yaratıklara dönüşürler; Bu yıkımla beraber ortaya çıkan “Kolektif” adlı bilinmeyen bir güç, tarihin yönünü değiştirebilecek kadar önemli olan insanların “özlerini” ele geçirmek için “Gezgin” ismini verdiği varlıklarını geçmişe yollar. Oyuncu da bu seçilmiş son Gezgin’in kimliğine bürünerek “Kutsal Görev” denilen zorlu bir görevi yerine getirmek adına kelimenin tam anlamı ile cehenneme dönmüş 1981 Polonya’sına adım atar.

Cronos: The New Dawn, hikâyesini gizem ve atmosfer üzerine kurarak oyuncuyu hemen içine çeken bir yapım olmuş diyebilirim. Yapımın karanlık anlatısı, hem dünya tasarımı hem de kurguladığı evren ile oldukça ilgi çekici bir yapı sunuyor. Salgının sebep olduğu felaket, değişim sürecinden geçen insanların korkunç yaratıklara dönüşmesi ve Kolektif’in anlaşılmaz amaçları, oyunun oyuncular üzerindeki gizem duygusunu sürekli diri tutuyor. böylelikle sürekli oyunu oynamak için bir sebebiniz oluyor.

Sunum tarafında ise yapım gerçekten başarılı. Oyuncuya sürekli sorular sordurması bir yana oluşturduğu atmosfer ile yalnızca hikâyeyi takip etme isteği uyandırmakla kalmıyor, aynı zamanda oynamaya da güçlü bir motivasyon sağlıyor. Karanlık mekân tasarımları, detaylı çevre anlatısı ve sürekli varlığını hissettiren tehdit unsurları, anlatıyı destekleyen güçlü ögeler arasında.

En dikkat çekici yanlardan biri de ana karakterin işlenişi. Yüzünü hiç görmesek bile, hikâye boyunca yaşanan olaylar, seçimler ve çevremizle olan etkileşimler sayesinde karakterin bir gelişim gösterdiğini hissediyoruz. Bu da oyuncuyla ana kahraman arasında beklenmedik derecede güçlü bir bağ kurulmasına olanak tanıyor.

Oynanış

Cronos: The New Dawn, aksiyon, hayatta kalma ve keşif öğelerini bir araya getiren oldukça rafine ve keyifli bir oynanış deneyimi sunuyor. Hayatta kalma unsurları ve oyuncuyu sürekli diken üstünde hissettiren yapısı oyunun en güçlü yönleri olarak öne çıkıyor. Silahlar her ne kadar çok farklı şeyler olmasa da şarj edilip ateşlenmesi, her vuruşun fiziksel ağırlığını hissettirmesi ve düşmanlarla temas anında verilen geri bildirim, oyuncuya gerçek bir güç hissi veriyor. Her çatışma, doğru zamanlamayla yapılmadığında oyuncuya ciddi bir risk doğuruyor; bu da aksiyonu sadece reflekslere değil, aynı zamanda stratejiye dayalı bir hâle getiriyor. Çünkü bu oyunda her bir merminin gerçekten önemi var. Bu türde bu hissi yaşatan en iyi işlerden biri olmuş diyebilirim.

Yapımın oynanış sistemi, Resident Evil serilerinden esinlenmiş ve bu mirası modern bir dokunuşla işliyor. Yakın dövüş ve menzilli silahların dengesi, oyuncunun farklı durumlara adapte olmasını gerektiriyor. Silahları şarj etmek ve ateşlemek, basit bir tuş kombinasyonundan öteye geçerek bir ritim ve dikkat gerektiriyor; doğru zamanda yapılan şarj ve ateşleme, düşmanlara karşı çok daha etkili sonuçlar doğuruyor. Bu mekanik, aksiyona gerçek bir derinlik katıyor ve oyuncuyu sürekli olarak tetikte tutuyor.

Keşif ise oyunun diğer bir önemli ayağı. Haritalar, detaylı çevre tasarımıyla dolu; oyuncuların dikkatle incelemesi gereken gizli alanlar ve değerli ekipmanlar bulunuyor. Bu durum, oyuna derinlik katarken keşif ve merak unsurlarını da güçlendiriyor. Oyuncular, sadece hikâyeyi takip etmekle kalmıyor, aynı zamanda çevreyi keşfederek avantajlı ekipmanlar elde ediyor. Keşif, aynı zamanda oyunun atmosferini de destekliyor; her yeni alan, yeni bir tehdit ve sürprizle dolu.

Hayatta kalma budur!

Hayatta kalma unsurları, oyunun stratejik yönünü ile beraber keşfi güçlendiriyor. Kaynak yönetimi, cephane kontrolü ve sağlık yönetimi, oyuncunun her adımını planlamasını zorunlu kılıyor. Özellikle kaynakların sınırlı olması ve kesinlikle bol keseden verilmemesinin yanı sıra her mermi ve her sağlık seti hayati önem taşıyor. Bunun yanı sıra elbette pürmüz de önemli bir konuma sahip. Bunun nedeni ise öldürdüğünüz düşmanlar ile hayatta olanlar birleşerek çok daha güçlü yaratıklara dönüşüp sizi çok daha zor bir duruma sokabiliyorlar. Bu duruma engel olabilmek için de pürmüz ile cesetleri yakmanız gerekmektedir. Lakin bu eşya sadece bunun için kullanılmıyor, aynı zamanda keşif ve hayatta olan düşmanları sersemletmek için de kullanılıyor. Bu mekanik, oyuncuyu aceleci ve düşüncesiz hareket etmekten alıkoyuyor; her çatışma, risk ve ödül dengesi üzerinden oynanıyor. Böylece oyun, sadece aksiyon değil, aynı zamanda taktiksel düşünmeyi de ödüllendiriyor.

Düşman çeşitliliği ve Boss’lar

Buna karşın oyunun bazı eksiklikleri de mevcut. Düşman çeşitliliği sınırlı ve düşman tipleri çok sık tekrar ediyor, bu durum uzun süreli oynanışta çatışmaların monotonlaşmasına yol açabiliyor. Boss karşılaşmaları ise hem sayıca az hem de tasarım olarak zayıf; bu da aksiyonun doruk noktalarında beklentiyi karşılamıyor. Boss dövüşleri daha yaratıcı ve stratejik olabilirdi, çünkü mevcut hâliyle çoğu zaman sıradan düşmanlarla aynı mekaniklere dayanıyor.

Bununla birlikte oyunun keşif ve ilerleme mekanikleri, eksiklikleri bir nebze dengeliyor. Çevredeki ipuçları, gizli geçitler ve değerli eşyalar, oyuncuyu aktif olarak alanları incelemeye zorluyor. Bu sayede her yeni alan, hem risk hem de ödül sunuyor; oyuncular yalnızca savaşmakla kalmıyor, aynı zamanda çevreyi dikkatle analiz ederek hayatta kalmanın yollarını buluyor.

Teknik Detaylar

Cronos: The New Dawn, sadece hikâye ve oynanışıyla değil, teknik açıdan da tatmin edici bir deneyim sunuyor. Oyunun optimizasyonu için başarılı diyebilirim. Ara ara FPS düşüşleri yaşansa da genel deneyim olarak pek de bir sıkıntı yaşamadım.

Görsellik ve Atmosfer / Animasyonlar ve Sesler

Görsellik açısından oyun, karanlık, tehdit dolu ve gerici atmosferi ile bir hayli iyi bir estetik anlayışa sahip. Detaylı çevre tasarımları, ışıklandırma ve düşman tasarımları ile her alanın kendine özgü bir karaktere sahip olmasını sağlıyor. Oyunun renk paleti ve dokular, felaket sonrası 1981 Polonya’sının kasvetli ve gizemli havasını ustaca yansıtıyor. Mekân tasarımları yalnızca görsel olarak etkileyici değil, aynı zamanda oynanışı da destekleyici bir şekilde planlanmış.

Atmosfer, oyunun en güçlü yanlarından biri. Görsel ve işitsel ögeler bir araya geldiğinde oyuncuyu sürekli olarak oyunun dünyasına çekiyor. Ses tasarımı, özellikle çevresel efektler ve yaratık sesleri ile gerilimi sürekli diri tutuyor. Her adımda, her kapı gıcırtısında ya da yaratık hareketinde verilen ses sinyalleri, oyuncuyu tetikte tutarken aynı zamanda atmosferin gerçekçiliğini artırıyor. Bu açıdan sesler, sadece oyunun atmosferini tamamlamakla kalmıyor, aynı zamanda oynanışa stratejik bir boyut da kazandırıyor; oyuncular, sesleri takip ederek tehditleri önceden sezebiliyor.

Animasyonlar da oldukça başarılı ve oturaklı. Karakter hareketleri, silah kullanımı, yaratıkların saldırı şekilleri ve çevre etkileşimleri doğal ve akıcı bir şekilde tasarlanmış. Özellikle dövüş ve hayatta kalma mekaniklerinde animasyonların düzgünlüğü, oyunun vuruş hissiyatını ve aksiyon yoğunluğunu güçlendiriyor. Hareketlerin akıcılığı, oyuncunun karakterle bütünleşmesini sağlarken, her çatışmada gerçek bir fizik hissi yaratıyor.

Son Söz

Cronos: The New Dawn, karanlık ve gizemli atmosferi, sürükleyici hikâyesi ve tatmin edici oynanışıyla öne çıkan bir oyun. Aksiyon ve hayatta kalma mekanikleri, keşif ögeleri ve vuruş hissiyatı oyuncuyu sürekli içine çekiyor; teknik açıdan da görsellik, ses tasarımı ve animasyonlar oldukça başarılı. Düşman çeşitliliği ve boss tasarımları sınırlı olsa da, atmosfer ve oyun dünyasının detayları bu eksiklikleri dengeliyor. Genel olarak, gizem ve gerilim dolu bir evrende stratejik ve aksiyon dolu bir deneyim arayanlar için kaçırılmaması gereken bir yapım.

İncelendiği platform: PC

Daha fazla haber ve incelemelerimiz için sitemize ve sosyal medya hesaplarımıza göz atmayı unutmayın!