Close Menu
    X (Twitter) Discord
    Tourens
    • Haberler
    • İncelemeler
    • Söylentiler
    • Pc
    • Konsol
    • Dizi / Film
    • Anime
    • Rehberler
    X (Twitter) Discord
    Tourens
    Daredevil Born Again Sezon İncelemesi
    Cheetosv1Yazar: Cheetosv118/04/20255 Dakika Okuma Süresi

    Daredevil: Born Again Sezon İncelemesi

    Uzun yılların ardından Daredevil serisi, Daredevil: Born Again adı altında yeni bir sezonla geri döndü. Netflix’te iptal edilmesinin ardından geçen yıllar içerisinde farklı MCU projelerinde karşımıza çıkan karakterimiz, sonunda kendi dizisine de kavuştu. Orijinal kadronun rollerine geri dönmesinin yanı sıra, yeni karakterlerin de karşımıza çıktığı bu sezonu dilerseniz birlikte inceleyelim. Yazımızın içerisinde sezona dair bolca spoiler bulunduğunu belirtmemiz gerek.

    Yıllar Sonra

    Daredevil: Born Again sezonunu konuşmadan önce elbette değinmemiz gereken birkaç önemli detay bulunuyor. Bu detaylar, sezonun genelinden de belli olacağı üzere, senaryoyu doğrudan etkilemiş ve ortaya çıkan işte bazı problemlere yol açmış. Sezonun, beğenilmeyen bir senaryo ile çekilip ardından çöpe atıldığı ve orijinal Netflix yazarlarının geri getirilerek yeniden çekildiği haberini aylar önce almıştık. Sonrasında ise izlediğimiz sezonun 18 bölüm olarak planlandığı, fakat Disney’in bunu iki kısma bölerek yayınlayacağı konusu Kevin Feige tarafından açıklandı. Sezonu izlerken, özellikle kurgu ve hikâyenin işleyişi açısından rahatsız edici unsurların sebebinin bu tür üretim sürecinden kaynaklanan problemler olduğu açıkça belli oluyor.

    Sezonun açılış kısmıyla başlamak gerekirse, aradan geçen uzun yılların ardından sevimli üçlümüz Matt, Karen ve Foggy hâlâ bir arada ve bir nevi bıraktığımız gibiler. Elbette yazılı olmayan kurallardan biri olan “her şey iyi gidiyorsa, mahvolması uzun sürmez” felsefesiyle izleyici olarak kendimizi kısa sürede kaosun içinde buluyoruz. Sezonun kırılma anı diyebileceğimiz bir olay olarak, hemen ilk bölümün başlarında Foggy’yi kaybediyor ve böylece orijinal ekipten ilk kaybımızın acısını yaşıyoruz. Her ne kadar Foggy’nin ölümü için üzülsem de, sezonun geri kalanında heyecanlanmaya başladığım duygular arasında hızlı bir geçiş yaşamıştım. Neticede bu, daha psikolojik ve karanlık bir Daredevil izleme fırsatı sunuyordu. Aslında beklentim, özellikle sezonun ilk kısımlarında karşılık buldu diyebilirim. Matt Murdock’un kendini asla affetmemesi, kostümü bırakması gibi etkenler dizinin tonunu diğer Marvel ve Disney dizilerinden farklı bir noktaya getirmeyi başarmıştı.

    Hayatta olduğu her anın aslında acı dolu geçtiğini, Bullseye’ın mahkemede verdiği tepkilerden bile anladığımızı söylesek yanlış olmaz. Hemen bunun akabinde gerçekleşen Hector Ayala, namıdiğer White Tiger davası, Matt Murdock için başka bir kırılma noktasını beraberinde getiriyor. New York çatısı altında popülerleşen maskeli kahraman nüfusu, belli noktalarda izleyiciyi adeta bir Civil War çıkmazına sürüklüyor. Az aksiyon, bolca politika ve mantık ile ilerleyen sezonun bu yönü, bazı şeylerin de öncüsü oluyor. White Tiger davası da aslında Matt Murdock’un kendisiyle yüzleşmesini temsil ediyor. Hector Ayala’ya bir çıkış yolu ararken, Matt’in anlattıklarına ve sunduğu çözümlere karakterin kendisinin de inanmak istediğini görüyoruz.

    Daredevil Born Again Sezon İncelemesi

    Yeni Başkan

    Hikâyenin diğer kısmını ise yeni Belediye Başkanımız Wilson Fisk’in ta kendisi oluşturuyor. Fisk’in işlenişinden bahsederken, başkan adaylığı sürecini de konuşmamız gerekiyor. Bu kısımları izlerken oldukça güldüm, fakat gülme sebebim eğlendiğim için değildi. Geçiştirilmiş ve pek de özen gösterilmemiş sahnelerden oluşuyordu. Üstelik hikâyeye de herhangi bir katkısı olmayan sahnelerdi. Sezon doğrudan “Wilson Fisk, New York’un yeni Belediye Başkanı” şeklinde başlasa, çok daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Bunun dışında ise pek bir sorun gördüğümü söyleyemem. Sezon sonuna kadar “Karakterin motivasyonu ne?” sorusunu sordurtmayı başardı dizi. Vanessa ile gittikleri çift terapisi sahneleri ise fena değildi. Daha iyisi olabilirdi, evet, ama izlediğim kısımlardan da rahatsız olmadım.

    Sezonun bir diğer kötüsü olan Muse ise benim için tam anlamıyla bir hayal kırıklığı oldu. Karakter işlenmeden bir kenara atıldı dersem, abartmış olmam. Sezon içinde de belirtildiği gibi seri katil olan bu karakter, yalnızca “Daredevil geri dönmüş” demek için kullanıldı. İlgi çekici olduğu kadar, karakter üzerinden işlenebilecek senaryo ihtimalleri de oldukça fazlayken, en kötü ihtimalin seçilmesi sezonun gidişatını bozan gelişmelerden biriydi. lbette bunun başlıca sebeplerinden biri, sezonun sadece dokuz bölümden oluşması. Netflix’in yayınladığı sezonlarda 13 bölüm izliyor ve aynı anda birden fazla olayın işlenebildiğini görüyorduk. Daredevil: Born Again, önceki sezonların ruhunu taşıyor gibi hissettirse de, pek çok açıdan farklı bir dizi olduğu gerçeğini hatırlatıyor.

    Başkan Fisk’in, sezonun belli bir noktasında şehirdeki maskeli kanunsuzları avlamak için kurduğu Task Force da fena değildi. Asi polislerden oluşan bu ekibin temelinde, kanunları hiçe saymak yatıyor. Bunun da bir noktada Fisk’in politik oyunlarında bir manipülasyon aracı olarak kullanılması, benim için sezonun keyifli noktalarındandı. Karakterin hırsının yanında başkan rolünü asla unutmaması ve yer yer bir belediye başkanından daha fazlasıymış gibi davranmaya kalkması da, karakter özelinde iyi işlenen ve Daredevil: Born Again‘in seyir zevkini arttıran detaylardandı.

    Daredevil Born Again Sezon İncelemesi

    Sezon Finali

    Sezona dair en büyük sıkıntı son bölümde başlıyor. Bunun temel nedeni ise bence yazının önceki kısmında da bahsettiğim bölüm planlama süreci. Sezonun 18 bölüm olduğunu düşünerek izlediğimizde aslında oldukça iyi ilerliyor; fakat bir sezon finali olarak baktığımızda finalden de anlayacağımız üzere hikâye yarım bırakılıyor. Yarım bırakılabilir, sonuçta hikâye devam edecek. Ancak bazı şeyler de aceleye getirilmiş gibi görünüyor. Muse’un hikâyeden çıkışı sonrası dizi bölüm bölüm düşmeye başlıyor. Oklar tamamen Kingpin’e dönüyor ve bu noktada hikâyeyi taşıyacak bir ara karaktere ihtiyaç duyuluyor. Ne yazık ki Matt’in yeni kız arkadaşı, terapist Heather, bu rolü dolduramıyor.

    Vanessa’nın Foggy’nin ölüm emrini vermesinin öğrenilmesiyle başlayan süreç, son bölümdeki aksiyona kapı açıyor. Aksiyon sahneleri benim için sezonun genelinde ortalamaydı. Özellikle şaşırtan nokta sahnelerin sertliği oldu. Disney+‘ın yıllardan bu yana gelen tutumunu biliyoruz. Böyle bir platform için oldukça sert sahneler yer alıyordu. Özellikle son bölümdeki Punisher ve Kingpin sahneleri, çoğu MCU işinde göremeyeceğiniz türden. Sezon finali özelinde Karen ve Punisher’ın hikâyeye tekrar dahil olmaları da izleyiciyi mutlu eden gelişmelerden biriydi. Punisher özelinde Daredevil ile olan kimyalarını ve aralarında geçen sohbete bayılsam da, aynı şeyin defalarca yapılınca kabak tadı vermeye başladığını söyleyebilirim. Karen, Matt ve Frank üçgenine de göz kırpmaları, hayranları sevindirmiştir eminim.

    Netflix sezonlarına kıyasla düşük bulsam da ben sezonu beğendim. Özellikle Matt Murdock’un Daredevil kostümünü giyene kadarki süreci oldukça iyi işleniyor. Ondan sonrasına da dediğim gibi biraz istenilen noktada gitmiyor dizi. Her ne kadar Daredevil: Born Again çizgi romanıyla aynı ismi taşısa da, ona pek sadık kalındığı söylenemez. Esinlenmiş demek, sanırım çoğu şeyde olduğu gibi bunda da daha doğru bir tabir olacaktır. Daredevil: Born Again yeni sezonuyla önümüzdeki sene tekrar dönecek. Avengers: Doomsday konuları varken nasıl bir süreç yaşanacak, pek emin değilim. Bundan Kevin Feige’in de emin olduğunu düşünmüyorum. Gerçi MCU kısmında yapılan şeylerin çoğu plansız ve günü kurtarmak için yapılıyor gibi duruyor uzun zamandır. Daredevil: Born Again özelinde ise söyleyeceklerim bu kadar. İzlemenizi tavsiye ederim; çok fazla yükselmese de, izleyicisine keyifli vakit geçirmeyi vaat ediyor.

    Daha fazla incelemeler veya gündemden haberdar olmak için bizi takip etmeyi unutmayın!

    7.5

    Aradan geçen yılların ardından dönüş yapan Daredevil: Born Again, önceki sezonlarının ruhani olarak devamı niteliğinde. Özellikle güçlü bir girişin ardından sezonun ilk yarısına kadar oldukça keyifli bir iş izleyebileceğinizi söylemek mümkün. Diğer Marvel ve Disney dizileri ile kıyaslayınca oldukça iyi bir noktada. Fakat sezonun ikinci yarısı yer yer düşüyor ve senaryoda yaşanan aksaklıklar göze batmaya başlıyor

    Yorum bırakın

    Comments are closed.

    Editörün Seçtikleri

    Yeni Hayatta Kalma Oyunu Crosswind

    Xbox Showcase 2025 Tüm Duyurular!

    08/06/2025
    8.5

    RoadCraft İnceleme

    04/06/2025

    Eriksholm: The Stolen Dream Önizleme

    20/05/2025

    Conquest Dark Erken Erişim İncelemesi

    14/05/2025
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • YouTube
    • Twitch
    • Instagram
    Tourens
    • İletişim
    • Ekibimiz
    • Hakkımızda
    © 2025 Tourens. Tüm Hakları Saklıdır.

    Arama kutusunun üzerine ne aramak istediğinizi yazın...