Oyun dünyası, her yıl yeni fantastik evrenlerle ve aksiyon deneyimleriyle oyuncuların karşısına çıkıyor. Bu yıl piyasaya sürülen Echoes of the End’de, büyü ve yakın dövüş mekaniklerini bir araya getiren bir aksiyon-macera oyunu olarak dikkat çekiyor. Bu incelemede, oyunun hikâyesinden oynanışına, teknik performansından genel deneyimine kadar tüm yönlerini detaylı bir şekilde ele alacağız.
Hikaye ve Sunum
Echoes of the End, oyuncuyu Aema adı verilen büyülü bir kıtanın ortasında, kişisel bir yolculuğa çıkarıyor. Hikâyenin merkezinde, doğuştan güçlü bir büyüye sahip olan Ryn bulunuyor. Ryn’in kardeşi Cor, acımasız bir imparatorluk tarafından kaçırıldığında, yolculuk kaçınılmaz bir kurtarma görevine dönüşüyor. Ona, akademisyen kimliğiyle öne çıkan Abram Finlay eşlik ediyor ve ikili, hem Ryn’in kişisel geçmişini hem de imparatorluğun karanlık sırlarını açığa çıkarmaya çalışıyor.

Anlatının odağında güven, fedakârlık ve aile bağları gibi evrensel temalar yer alıyor. Ancak bu temaların işlenişi beklenen etkiyi yaratmıyor. Ryn’in karakteri, derinleşme fırsatları sunabilecek geçmişine rağmen yüzeysel kalıyor; Abram ile olan dostluğu ise dramatik bir bağ kurma potansiyeline sahip olsa da klişe diyaloglar ve tahmin edilebilir gelişmeler yüzünden yeterince güçlü hissettirmiyor. Sunumun yeteri kadar güçlü olamaması ne yazık ki daha önce defalarca benzerini gördüğümüz hikayelerden birini tekrar görüyormuşuz hissi veriyor.
Kısacası, Echoes of the End görsel olarak etkileyici bir evrene sahip olsa da, hikâye kısmında özgünlükten uzak bir tablo çiziyor. Daha önce pek çok kez gördüğümüz “kardeşini kurtarmak için yola çıkan kahraman” formülü, oyunun atmosferik gücüne rağmen anlatıyı sıradanlaştırıyor. Oyuncuyu içine çekecek ve uzun süre akılda kalacak bir anlatı yerine, sadece yolun bir parçasıymış gibi akan bir hikâye sunuluyor.
Kılıç, Büyü ve Bulmacaların Dansı
Echoes of the End oynanış tarafında, hem Souls benzeri yapımlardan hem de God of War serisinden esinlenmiş bir aksiyon yapısı sunuyor. Yakın dövüş ile büyü tabanlı yeteneklerin harmanlandığı sistem, kağıt üzerinde güçlü bir formül gibi görünse de uygulamada inişli çıkışlı bir tablo çiziyor. Dövüşler akıcı olmaktan çok durağan hissettiriyor; özellikle de vuruş anındaki geri bildirim eksikliği, oyuncuya tatmin verici bir aksiyon sunamıyor. Rakibe ağır bir darbe indirdiğinizde beklediğiniz tok his yerine boş bir “animasyon çarpışması” geliyor.
Büyü yetenekleri, oynanışa çeşitlilik katan önemli bir parça. Ryn’in itme ve çekme gibi güçleri savaşın dışında da bulmacaları çözmede işe yarıyor. İlk bakışta fena görünmeyen bu sistem, aslında daha önce defalarca karşımıza çıkmış mekaniklerin yeniden kullanımı. Özellikle Respawn’ın geliştirdiği Star Wars Jedi oyunlarını oynayanlar, bu benzerliği anında fark ediyor. Düşmanı uzağa savurmak ya da bir objeyi fırlatmak tatmin edici hissettirse de, bunların “tanıdık” oluşu oyunun özgünlüğüne zarar veriyor. Yani güçlerin varlığı oyunu işlevsel kılıyor ama akılda kalıcı olmuyor.

Karakter geliştirme sistemi bu tabloda daha olumlu bir yerde duruyor. Oyuncuya yeni yetenekler açma fırsatının yanı sıra mevcut güçlerini de geliştirme imkanı veriliyor. Her ne kadar devrimsel şeyler olmasa da, oynanışı çok sıkıcılaştırmadan oyuncuya devam etme motivasyonu sunuyor ve karakterin ilerleyişini hissettiriyor.
Boss Savaşları
Boss savaşları ise maalesef beklentilerin altında kalıyor. Bir aksiyon-macera oyununda, boss dövüşleri genellikle zirve noktalarıdır; unutulmaz anlar yaratması beklenir. Echoes of the End’de ise bu savaşlar kötü olmasa da, oyuncunun hafızasına kazınacak bir sahne de sunmuyor. Mekanikler sıradan, görsel açıdan da yeterince gösterişli değiller. “Fena değil ama keşke daha fazlası olsaydı” dedirten türden karşılaşmalar diyebiliriz.
Puzzle
Bulmaca tasarımı ise oyunun en dikkat çeken taraflarından biri. Çeşitli mekanizmaları çalıştırmak, çevresel ipuçlarını çözmek veya büyü yeteneklerini kullanarak ilerlemek çoğu zaman keyif veriyor. Zorluk seviyesi oyuncuyu sıkmayacak kadar dengeli, aynı zamanda sıradan hissettirmeyecek kadar düşünmeye teşvik ediyor. Bu da özellikle dövüşün aksadığı anlarda oyunun temposunu ayakta tutuyor.

Teknik Kısımlar
Ne yazık ki Echoes of the End’in en büyük sorunlarından biri teknik tarafta kendini gösteriyor. Oyun boyunca sık sık donmalar, takılmalar ve hatta doğrudan oyundan atmalar yaşamak mümkün. Yer yer karşılaşılan buglar da deneyimi sekteye uğratıyor; çevreyle etkileşimde bozulmalar oyuncunun motivasyonunu kırıyor. Hatta bir noktada seslerin tamamen kaybolduğu anlar bile oldu yapımı deneyimlerken ki bu, oyunun atmosferini doğrudan yok eden can sıkıcı bir durum.

Performans cephesinde de tablo pek iç açıcı değil. FPS değerleri oldukça dengesiz; sakin sahnelerde nispeten stabil görünse de aksiyon yoğunlaştığında ciddi düşüşler yaşanıyor. Özellikle optimizasyon eksiklikleri bariz şekilde hissediliyor. Geliştirici ekip gelen yamalarla bazı sıkıntıları kısmen gidermiş olsa da, hâlâ daha düzeltilmesi gereken problemler var.
Görsellik ise ortalama düzeyde. Çevre tasarımı ve renk paleti fena değil. Bazı noktalarda oluşturulan atmosferler beni içine çekmeyi başardı. Animasyonlar ise çok iyi böyle bir yapım için yeterli diyebilirim.
Genel Değerlendirme
Echoes of the End, fikir olarak çekici olsa da uygulamada ortalama ya da ortalamanın bir tık üzerinde bir performans sergiliyor. Hikâye sıradan, dövüşler ve animasyonlar yeterince tatmin edici değil, boss savaşları ise beklentileri karşılamıyor. Puzzle’lar ve karakter geliştirme sistemi biraz renk katıyor, fakat teknik aksaklıklar ve optimizasyon sorunları can sıkıcı oluyor. Özetle yapım, ne çok iyi ne de kötü; oynanabilir ama akılda kalıcı olmayan bir aksiyon-macera deneyimi sunuyor. Bana soracak olursanız yapım tam anlamıyla ortalama bir iş.
Yapımcı ekibi takip edeceğimi de eklemek isterim çünkü Echoes of the End her ne kadar ortalama bir iş olsa da altında yatan cevheri görebiliyorum. İlerleyen yıllarda bu ekipten çok daha iyi projeler görebiliriz.
İncelendiği platform: PC
Daha fazla haber ve incelemelerimiz için sitemize ve sosyal medya hesaplarımıza göz atmayı unutmayın!
Echoes of the End
Echoes of the End, güçlü fikirler barındırsa da özgünlük ve teknik açıdan sorunlar yaşayan bir oyun. Ne hikâyesi ne de oynanışı beklentileri tam anlamıyla karşılamıyor; ancak bulmacalar, karakter geliştirme unsurları ve atmosferiyle yine de ortalama üstü bir deneyim sunmayı başarıyor.
Artıları
- Fantastik atmosfer
- Puzzle tasarımları
- Karakter geliştirme sistemi fena değil
- Görsel tasarım
- Türkçe dil desteği
Eksileri
- Hikâye yeterince ilgi çekici değil
- Boss savaşları
- Animasyonların akıcılık hissi düşük
- Teknik sorunlar