Efsanevi animasyonların live-action ile uyarlanması janrası hız kesmeden devam ediyor. İlk filmi 2010 yılında çıkan DreamWorks’ün sevilen serisi Ejderhanı Nasıl Eğitirsin de bu janradan nasibini alan yapımlar arasında kendine yer buluyor. Orijinal serinin yaratıcılarından Dean DeBlois tarafından yönetilen film, ülkemizde 13 Haziran’da vizyona giriyor.
Tanıdık Yüzler
Son yıllarda hayranların uyarlama eserlerle ilgili en büyük problemlerinden biri, orijinal eserde yapılan değişiklikler oluyor. Ejderhanı Nasıl Eğitirsin temelinde ise bu sorunların büyük bir kısmının ortada olmadığını söyleyebilirim. Filmin her sekansı, animasyon versiyonuyla örtüşüyor ve oldukça sadık ilerliyor. Ancak aynısı mevcutken neden bir live-action versiyonunun yapıldığı ise filmin büyük bir bölümünde izleyicinin kafasını kurcalayan sorulardan biri. Orijinal versiyonunu defalarca izlemiş biri olarak, elbette bu versiyondan da keyif aldığımı söyleyebilirim. Klasik bir tema olan zıt kutupların bağ kurmasının, Viking temasıyla süsleniyor olması da hikâyenin ilgi çekiciliğini artıran faktörlerden biri.
Filmin prodüksiyon kalitesinin iyi seviyede olduğunu söylemek mümkün. Aslında bir bakıma dönem filmi olarak nitelendirilebilecek bir tema işleniyorken, Viking ruhunu düzgün bir biçimde yansıtabilmek oldukça önem taşıyor. Ejderhanı Nasıl Eğitirsin’de, gerek set kalitesi gerekse kostüm tasarımları açısından bulunduğu dönemi yansıtmayı başarıyor. Elbette bu noktalarda da animasyon versiyonuyla büyük benzerlikler taşıdığını söylemek mümkün. Hatta belli repliklerin animasyondan birebir alındığı rahatlıkla fark edilebiliyor.
Teknik Detaylar
Filmin görsel efekt konusunda da oldukça başarılı olduğunu söyleyebilirim. Ejderhanı Nasıl Eğitirsin filmi, genelinde izleyiciyi kalitesiz efektlere maruz bırakmıyor. Film, reklam giderleri hariç 150 milyon dolarlık bir bütçeye sahip. Bütçenin büyük bir kısmının ise yaratılan Viking dünyası ve ejderhaların görsel efektlerine harcandığını söylemek mümkün. Oyuncu kadrosunun tanıdık yüzlerden oluştuğu ise söylenemez. Zaten film, tanıtım süreci boyunca pazarlamasını oyuncular üzerinden değil, marka üzerinden yapmaya çalıştı.
Animasyondan bildiklerimiz dışında, “orijinal” diyebileceğim bir ejderha tasarımı ne yazık ki bulunmuyor. İlk animasyon filminde gördüğümüz tüm ejderhalar, birebir tasarımlarıyla filmde de yer alıyor. Bu noktada, açıkçası biraz hayal kırıklığına uğradığımı söyleyebilirim. En azından animasyonlardan farklı, özgün tasarıma sahip bir ejderhanın filme dahil edilmesi hoş bir sürpriz olabilirdi. Bu sayede, animasyonun dışına da biraz olsun çıkılabilirdi. Film, tempo ve hikâye anlatımı açısından ise kendi tonunu korumayı başarıyor. Serinin iyi yaptığı her şeyi, belli bir noktaya izleyiciye geçirebilmeyi başarıyor.
Filmle ilgili bir sorun olarak bahsedebileceğim bir nokta varsa, bunun tempo konusunda olduğunu söyleyebilirim. Film, animasyon halinden yaklaşık otuz dakika daha uzun. Bu fazladan otuz dakika, bazı sahnelerin daha ağır işlenmesine neden olduğu için akıcılığı bir miktar olumsuz etkiliyor. Ancak eğer bu evrenin bir fanatiğiyseniz, benim için negatif olan bu durum sizin için pozitif bir detay olabilir. Ejderhanı Nasıl Eğitirsin evreninin biraz daha genişletildiği söylenebilir.
Son Sözler
Filmin oyunculuk performansının iyi bir seviyede olduğunu söyleyebilirim. Özellikle çok tecrübeli olmayan oyuncuların, görsel efektlere uyum sağlayarak başarılı performanslar sergilemesi oldukça değerli. Oyuncu kadrosunun pek tanınan isimlerden oluşmaması da bu noktada artı puan kazandırıyor. Yeni yüzler görmenin her zaman daha iyi olduğunu düşünürüm. Özellikle seriye dönüşmesi planlanan bir yapımda, oyuncuların da zamanla filmle paralel şekilde gelişim göstermesi gerekiyor. Bu noktada, çoğunun bunu başarabileceğini düşünüyorum.
Filmi genel olarak animasyonu kadar beğenmesem de, başarılı bir uyarlama olduğunu söyleyebilirim. Özellikle sadakate önem verenler için Ejderhanı Nasıl Eğitirsin, belki de son yıllarda izleyebileceğiniz en sadık uyarlamalardan biri. Ayrıca filmi iyi bir perdede izlemenizi öneririm. Işıkları kısılmış bir perde ve küçük bir salon, izleme keyfinizi elinizden alabilir.
Daha fazla incelemeler veya gündemden haberdar olmak için bizi takip etmeyi unutmayın!
Son yıllarda çıkan uyarlamaların aksine, orijinaline oldukça sadık. Bu sadakat, belli noktalarda avantaj olsa da bazı yerlerde izleyiciye birebir animasyonu izliyormuş hissi veriyor. Başarılı prodüksiyon ve görsel efektler ise hikâyenin doğru aktarımıyla birleşerek ortaya başarılı bir uyarlama çıkarıyor.