Hayatta kalma oyunları denildiğinde karşımıza inanılmaz fazla oyun çıkıyor. Bunlardan bir tanesi Enshrouded. Harika mekaniklerle dolu bu oyunda hayatta kalma ve RPG temasının mükemmel karışımına tanıklık edeceksiniz.
Her hayatta kalma oyununda göreceğiniz gibi bu oyunda da bir çok farklı oyunun karışımı mekaniklerin bir araya getirilişini göreceksiniz. Bu kesinlikle kötü bir şey değil çünkü eğer iyi şeyler alınırsa ki Enshoruded’da öyle olmuş, gerçekten güzel olabiliyor. Palworld’den sadece 5 gün sonra çıkmış bir oyun olarak kesinlikle kendi başarısını da tutmuş. Böylece gelen büyük içerikli güncellemeleri ile geliştirici ekibin oyun için planladığı geleceğe adım adım ilerliyor.
Enshrouded Hikayesi
Hayatta kalma oyunlarının hikayesine önem verenler düşündüğümüzde yarı yarıya ayrılan bir topluluk olur. Bir de hikaye denildiğinde spoiler kısmı işin içine giriyor. Çok fazla değinmeden ve içine girmeden hikayeden bahsedecek olursak oyun, Embervale adlı fantastik bir dünyada geçiyor. Siz ise gizemli bir ırkın son temsilcisi olan Flameborn olarak adlandırılan kişisiniz. Oyunun başında, karakteriniz antik kalıntıların içindeki bir tür çelik kuluçkadan çıkıyor ve ateş sizinle konuşmaya başlıyor. Oyunda ateş sizinle çok fazla konuşacak o yüzden alışsanız iyi edersiniz.
Bu fantastik dünyada ilk adımınızı atmanızla birlikte fark edeceksiniz ki dünyada bazı yerler mistik gizemli bir sis tarafından ele geçirilmiş ve eğer siz bu sis içerisinde uzun süre kalırsanız ölüyorsunuz. Oyundaki amacınız ise devasa haritasında gizemler, bulmacalar çözerek bilinmeze doğru ilerleyeceksiniz ve bu sisli bölgeleri sisten arındırmaya çalışacaksınız. Eğer lore fanıysanız oyunda inanılmaz fazla var. Okuyabileceğiniz bir sürü sayfalar, kitaplar vb. içerikler bulabiliyorsunuz. Dolayısıyla hikaye severleri daha da darlamadan burada bırakarak keşfetmeleri için oyunun bu kısmını onlara bırakacağım.
Oynanış
Enshrouded dünyası “Voxel” sistemiyle çalışıyor. Yani, eğer bir dağ görürseniz ve öbür tarafına geçmek isterseniz tünel kazarak geçebilirsiniz. Kazı yaparak kendinize Hobbit evleri bile yapabilirsiniz! Oyunun bu sistemi kesinlikle beni en şaşırtan yanlarından birisiydi. Günümüzde bunu başarıyla yapan çok hayatta kalma oyunu zaten yok. O yüzden çok büyük bir artısı diyebilirim oyunun.
Oyunda bulunan Planör ve Kanca oyuna oldukça fazla mekanik ve ulaşım ekliyor. Örnek verecek olursak bazı Boss’lara kanca olmadan ulaşamazsınız, kancayı kullanılan yerlerde de belirli bir yüzey gerektiriyor. Bu dünyada bazı yerlerde hali hazırda var fakat siz bu yüzeyi oluşturup kendiniz istediğiniz yere yerleştirebiliyorsunuz. Planör de aynı şekilde inanılmaz bir ulaşım aracı. 10 dakika yürüme mesafesini 1 dakikaya düşürebiliyor. Kesinlikle harika bir araç. Kullanımı da oyuna çok iyi bir şekilde işlenmiş.
Oyunun savaş ve karakter sistemlerine gelirsek geliştirici ekip bu alanda kesinlikle The Legend of Zelda oyunlarından ilham almış. Oyunda bulunan stamina sistemi ve işleyişi direkt olarak çağrışım yapıyor zaten. Özellikle yakın dövüş oynuyorsanız bunu çok daha fazla hissedeceksiniz.
Oyunun yapı sistemi inanılmaz derecede iyi. Hayalinizdeki neredeyse her şeyi, evet yanlış okumadınız her şeyi yapabilirsiniz. Minecraft seviyesi derecesine eş değer olmasa da kesinlikle o seviyelere yaklaşıyor. Biraz pratik ve öğrenilmesi gereken bir sistem. Derinliği ise neredeyse sonsuz. Bir şeyler inşa etmeyi seven biriyseniz oyunun bu sistemine bayılacaksınız.
Enshrouded da başlarda bahsettiğimiz Shroud(Sis) sistemi var. Bu sistem oyunu diğer hayatta kalma oyunlarından oldukça ayırıyor. Bazı yerlerde zorunlu bazı yerlerde ise isteğe bağlı olarak gireceğiniz bu sis kaplı bölgelerde sınırlı süreniz olacak. Eğer süre bitmeden buradan çıkmazsanız karakteriniz yavaş yavaş canını kaybediyor ve ölüyorsunuz. Tabii bu sisli bölgelerin kendile ait yaratıkları ve materyalleri var. Yani istemeseniz bile buraya ya görev için ya boss için ya da eşya edinmek için girmek zorundasınız. Ek olarak bu sisin bazı bölgelerini ana kaynağını temizleyerek açabiliyorsunuz. Bazı bölgeler ise kalıcı sisli ve bunu kaldırmanın bir yolu yok.
Yukarıda biraz dövüş ve stamina sistemlerine değinmişken biraz sınıf ve RPG öğelerine değinelim. Oyunun RPG öğeleri yerli yerinde ve gerçekten güzel fakat bu da yanında bir hayatta kalma oyununa göre “kısıtlamalar” getiriyor tabii ki.
Bu gördüğünüz oyunun yetenek ağacı. En sevdiğimiz oyunlardan birisi olan Path of Exile hatırlatsa da pek aynı değil. Oyunda seviye atlayarak ve belirli ana görevleri yaparak aldığınız yetenek puanları ile bu ağaçta sınıf tercihi yapıyorsunuz. Genelde tek bir sınıfa da bağlı kalmıyorsunuz, aldığınız yetenek sayısı fazla olduğu için 2 sınıfı karıştırıyorsunuz ve bu gayet güzel sistem. Fakat oldukça kısıtlama sağlıyor. Özellikle tek kişi oynuyorsanız oyunda bulacağınız çoğu eşyayı siz kullanamayacaksınız bile. Arkadaşlarla oynuyorsanız kesinlikle bu bir sorun değil, genelde herkes farklı sınıflara dağılarak eşyaların da yerli şekilde dağıtılmasına sebep oluyor.
Savaş sistemlerine gelirsek, yakın dövüş oyunun benim için en zayıf yanıydı. Oyun sizi çok fazla animasyonlara kilitliyor ve sürekli karakterinizin ileri atılmasına sebep oluyor. Bu hiç eğlenceli değil. Oyunda dodge-roll dediğimiz yuvarlanarak sıyrılma/kaçma sistemi var. Doğal olarak bununda animasyon iptali sağlayacağını düşünebilirsiniz fakat hayır. Bu sistemin bu şekilde çalışması yakın dövüşü inanılmaz can sıkıcı yapıyor. Bu yüzden en eğlendiğim uzak dövüş oldu. Büyücü veya okçu olarak oyun resmen akıyordu diyebilirim. En azından savaş anlamında. Büyücünün çok fazla mana ve büyü sistemleri olduğu için o da bir nevi yorucu olabiliyor ama kesinlikle çok güçlü. Okçu en basit ve en az kaynak gerektiren sınıfı.
Oyunun bir diğer büyük oynanış elementi ise NPC’ler. Dünyada bulup kurtardığımız NPC’ler bizim tarafımıza katılıyor. Onlara sığınak ve yatak sağladığımız sürece bize bir çok üretim sistemlerine erişim sağlıyorlar. Böylece oyunda resmen kendi köyünüzü oluşturuyorsunuz. Tek başınıza da oynasanız oyun kesinlikle bu sistem aracılığı ile “canlı” hissettiriyor. Kurduğunuz küçük köyde sürekli birilerini görmek ve onlarla etkileşime geçmek oldukça güzel bir sistem. NPC’ler size yan görevler ve ana görevlerde veriyorlar. Dolayısı ile oyunun ana sistemine işlenmiş şekilde çalışıyorlar. Gayet güzel.
Enshrouded dünyası ve keşif kısmı ise biraz zayıf. Bir çok önemli şey haritanızda işaretli ve oyunda çok fazla ışınlanabileceğiniz yerler var. Bu da oyunun keşif kısmını biraz azaltıyor maalesef. Oyunda ileride belki binekler eklenirse bu ışınlanmayı azaltmalarını sağlayabilir. Böylece keşiflerde daha keyifli olur binek üstünde. Fakat şuan ki haliyle oldukça zayıf.
Genel Olarak
Enshrouded genel anlamda kesinlikle türünün en iyileri arasına girer. Yavaş yavaş ekledikleri içerik güncellemeleri ile birlikte tam sürüme doğru adım adım ilerlerken eğer sizde bu macerada yerinizi almak isterseniz kesinlikle öneririz. Özellikle arkadaşlarınızla oynamanızı tavsiye ederiz. Gerçekten keyifli bir tecrübe sunuyor. Oyunun bazı sistemlerindeki zayıflık, örnek olarak yakın dövüş, giderilirse gerçekten sunacağı tecrübeler daha da iyileşecektir.
Oyunun İncelendiği Platform: PC
Daha fazla incelemeler veya gündemden haberdar olmak için bizi takip etmeyi unutmayın!