2020 yılında kurulan Yellow Brick Games, 60 kişinin üzerinde çalıştığı ilk oyunu Eternal Strands ile karşımıza çıkıyor. Ana yemek olarak Aksiyon macera türünü büyülü bir dünya ile birleştirip üstüne de baharatı şeklinde Extraction Shooter oyunlarından gördüğümüz bazı mekanikleri ekliyor. Büyü, savaş, keşif ve macera dolu geniş bir dünya vaat eden Eternal Strands bakalım bunu başarabiliyor mu?
Enclave’e Yolculuk
Hikaye, on yıllar önce kendini dünyanın geri kalanına beklenmedik bir şekilde mühürleyen Enclave’e yolculuğumuz ile başlıyor. Ana karakterimizin de olduğu Weaver’lar (Büyü ve kılıç kullanan güçlü büyücüler) bu bölgeyi keşfedecek ve gizemlerini çözecek. Karakterimiz Brynn ile bu destansı macerada hem grubumuzla ilişkilerimizi güçlendiriyoruz hem de Enclave’e ne olduğunu çözüyoruz. Hikayesinde “wow” diyeceğiniz bir an olmasa da oyunu sürdürecek ve ilginizi çeken normal derece bir hikayeye sahip. Her zamanki gibi hikaye konusunda incelemelerde spoiler vermiyoruz, dolayısıyla eğer oynamak isterseniz burayı keşfetmek için size bırakıyoruz.

Uzaktan güzel gibi gözüken boğucu oynanış
Oyunu fragmanlardan vs. gördüğümde bir araya getirdiği elementlerden etkilenip oyun için oldukça heyecanlanmıştım. Hatta oyuna ilk girdiğimde bile merakla ilerledim fakat oynadıkça oyunun boğucu oynanış tercihlerinden etkilenmeye başladım ve büyük bir hayal kırıklığı olmaya başladı.
Karakterin dünyada bir ağırlığı yok gibi hissetmesi en büyük etkenlerinden birisi diyebilirim. Hareket ederken karakterin bazen çamurda dönmeye çalışıyor gibi bazen de buz da yürümeye çalışıyor gibi hissetmesi oldukça kötü. Bu da doğal olarak karakterinizle yaptığınız her şeyin “kötü” hissetmesine sebep oluyor. Hareket sisteminin tek güzel hissettirdiği yer devasa boss’lara tırmanmak. Bunu gerçekten güzel yapmışlar ve oldukça tatmin ediciydi. Gerçekten devasa bir yaratığa tırmanıyor gibi hissediyorsunuz.
Savaş ve büyü konuşacak olursak burada da oyunun yapmaya çalıştığı fakat başaramadığı bir çok şey var. Darbelerinizin pek bir etkisi yok. Hem yaratıklar hem de objeler üzerinde. Yani normal birt kurt benzerimsi bir yaratığa kılıcınızla vurduğunuzda yaratık hiç bir tepki vermiyor. Duvara vurmaktan farksız kısacası. Tatmin edici etkisi yok silahlarınızın. Objelere gelirsek tahtadan bir kutuyu kırmak için 3 defa vurmanız gerekmesi gerçekten sopa mı kocaman bir kılıç mı kulladığınızı sorgulatıyor. Diğer oynadığımız her oyunun bize alıştırdığı etrafta içinden can iksiri veya eşya çıkan kutuyu tek darbeyle kırma olayını bu oyun 3 darbeye çıkartarak sizi biraz sınıyor. Tabii bu ileride çok çok daha güçlü silahlar elde ederek daha kolaylaşıyor ama oyunun en başında oyuncuyu bu şekilde boğmaya gerek var mı? Bence yok. İlk izlenimler önemli sonuçta.

Bir diğer konu ise büyüler. Evet bazen güzel hissettiriyorlar fakat bazen de kullanması eğlenceden çok sinir bozucu olabiliyor. Hatta buna oyunun en başındaki öğretici kısmında ateşli bölgeyi geçmek için buz bir yol yapmaya çalışırken tanık oluyorsunuz. Özellikle bu buz büyüsü o kadar “garip” çalışıyor ki kullanmak yerine alevlerin içinden koşarak geçmek daha iyi hissettiriyor. En sevdiğim ve kullanması en iyi hissettiren büyü bir şeyleri kaldırıp fırlattığımız oldu.
Biraz da güzellikleri
Peki her şey bu kadar kötü mü tabii ki değil. İncelemelerimizde her zaman dürüst oluyoruz negatif veya pozitif dolayısıyla kesinlikle iyi yanları da var. Oyunun eşya sistemi gerçekten güzel işlenmiş. Yaratıkları öldürme şeklinize bağlı olarak farklı malzemelerin düştüğü ve nadirliklerine göre onlardan düşen malzemeleri daha güçlü eşyalar oluşturmak için kullanabileceğiniz gerçekten güzel bir sistem var ortada. En başta bahsettiğimiz “Extraction Shooter” türünden alınan öğeler de oyunun haritalarına keşif için çıkıp malzeme toplayıp bölgenize dönüp geliştirme sisteminiz. Eğer ölürseniz topladığınız malzemeleri kaybediyorsunuz yani çoğunu en azından. Bu türden oyunlarda bulunan “güvenli cep” sistemi bulunuyor. Buraya koyduğunuz malzemeleri ölseniz bile kurtarabiliyorsunuz. Bu malzemeleri ister yeni zırhlar silahlar üretmek için isterseniz de üssünüzü geliştirmek için kullanabiliyorsunuz. Aşırı fazla Extraction Shooter türünü hatırlatan bir sistem ve oyuna güzel bir şekilde işlenmiş.
Oyunun keşif ve macera hissi yüksek. Ana sebebiyse malzeme toplamak istemeniz. Keşfettikçe sürekli gelişim hissediyorsunuz, üretimden tutun üssünüzü geliştirmeye kadar. Ondan dolayı oyunun vaat ettiği o macera ve keşif kesinlikle orada.
Oyunun boss savaşları eğlenceli ve güzeldi. Hatta neden daha fazla yok dedirtiyor çünkü gerçekten güzel ve daha fazla istiyorsunuz. Boss’ların devasalığı ve onları yenmek için vücutlarına tırmanıp parçalarını kesmek gerçekten keyifli. Monster Hunter tarafından oldukça güzel bir esinlenme alıp oyuna yedirmişler. Daha önce belirttiğim gibi tırmanma sistemi diğer karakter hareketlerine göre bence en iyisi. Hissi size yaşatmayı başarıyor.

Oyunun dünya tasarımı ve grafikleri oldukça güzel. Sizi içine çekiyor ve kesinlikle kendine has özellikleri var. Karakter ve boss tasarımları da aynı şekilde oldukça hoş. Karakter seslendirmeleride beklediğimden iyi çıktı. Oyunun NPC konuşmalarında 2D tarza geçmesi ve bazı ara sahnelerin animasyon olması çok hoşuma gitti. Fakat herkesin sevebileceği bir şey değil tabii.
Oyunun İncelendiği Platform: PC
Değerlendirme
Eternal Strands oyununu tek kelime ile özetle deseler “Meh” derdim. Birçok artısının yanı sıra birçok eksisi bulunan oyunun eksileri çok önemli yerlerde olmasından dolayı göz ardı edemiyorsunuz. Atmosferi, dünyası, grafikleri ve özellikleriyle uzaktan harika gelen fakat oynadıkça oynanış elementlerinden dolayı boğucu ve bayıcı bir oyun olmuş.
Daha fazla haberler ve incelemelerimiz için sitemize ve sosyal medya hesaplarımıza göz atmayı unutmayın!
Eternal Strands
Eternal Strands, harika boss savaşları, keşfetmesi eğlenceli ve güzel dünyasıyla içine çekerken oynanış tarafındaki başarısızlığıyla ortalama bir oyun olarak kalıyor.
Artıları
- Dünyası ve Atmosferi
- Boss Tasarımları
- Tırmanma Mekanikleri
Eksileri
- Karakter Hareketi
- Büyülerin Hantallığı
- Silahların Etkisiz Hissettirmeleri
- Yaratıkların Tepkisizliği