Bunca yıldan sonra, sonunda karşımızda!
Team Cherry’nin dört gözle beklenen Aksiyon/Platform oyunu Hollow Knight Silksong gerçekmiş. Her şey 2019’da ana oyuna DLC olarak çıkması planlanıp giderek büyüyen tutku projesi olarak başladı. Her geçen gün çığ etkisiyle daha büyük sorumlulukların altına girmek üzereydi. DLC yapma planını çöpe atmalarının ardından ayrı oyun olarak çıkmasında karar verildi. Duyurulmasının üzerinden 7 yıl geçen Silksong artık 4 Eylül 2025 tarihinde sonunda çıktı.

Küçük Böcekler ve Devasa Hikayeleri
Hikaye bölümünü olabildiğince spoiler içermeden ve kısaca geçmek gerekirse:
Hornet adıyla ilk oyundan bilinen sevimli örümceğimiz, gücünü tüketen mistik bağlar nedeniyle esir alınır. Pharloom adlı diyardan götürüldüğü sırada kaçma fırsatı bulan Hornet bitkin düşer. Uğraştırıcı bir kaçışın ardından Moss Grotto’ya düşer. Yaşlı Chapel Maid ile karşılaşınca kaçırılmasını hakkında gerekli tüm bilgiye sahiptir artık. Onu esir alanların Pharloom’un zirversinde bulunan dini kurum Citadel’in mensupları olduğunu öğrenir. Hornet, esir alınmasının nedenini öğrenmek için Citadel’e tırmanmaya karar verir.
Hikayesi ilk oyuna benzer şekilde kendini direkt şekilde açıklamıyor. Bunun yerine çevre keşifleri ve karakter etkileşimlerine bağlı olarak kendisini oyuncuya açıklıyor. Hollow Knight’ın sonundan devam eden hikayesiyle, macerasını anlatmakta bizce gerektiğinden fazla saklı bir anlatım izliyor. 3 Act süren hikayesiyle bu soluksuz macerayı kavramak çok zor değil. Fakat oyunu bitirip “True ending” almış biri olarak bile anlatmak istediği hikaye bütünlüğünü anladığımı söyleyemem. (hatta en az 3 kere bitirmeden anlayabileceğimi sanmıyorum.) İlk oyun, bu hikaye anlatımını çevre keşifleriyle daha anlaşılabilir halde önümüze sunuyor. Fakat Silksong içerisinde bu anlatım gerçekten çok kısıtlı bir dil kullanıyor.
Yine de ilk oyuna kıyasla Silksong’un dünyasını keşfetmek eskisi kadar heves kırıcı bir durum değil. Tüm haritayı sıkılmadan keşfedip, hikayeyi ve gizemleri ortaya çıkarmak daha eğlenceli. Çünkü artık Hornet, Knight kadar sakin ilerleyen biri değil.

Oynanış ve Aktiflik
İnkar edemeyeceğim bir gerçek var. Indie ve platform oyunlarına bayılan biri olarak Hollow Knight’ı bitirirken gerçekten hiç keyif almamıştım. Hatta Silksong oynamaya başlayana kadar bu heyecanlanmaları bile yersiz bulurdum. İlk oyunun yavaşlığı ve hantal hissettirmesi benim için çok kez yarıda bırakmama neden olan bir şeydi. Bu nedenle hiç beklediğim bir devam oyunu değildi bu macera. Hollow Knight: Silksong, içerdiği platform ögeleri ve mekanikleri herkesin kesinlikle tatmin olarak ayrılacağı deneyimlerle donatılmış. İlk oyunu sevmediğim halde bu seriye olan beklentilerimi ve isteklerimi son noktasına kadar tamamladı. Hala zor bir oyun olduğu kaçınılmaz bir gerçek. Ama sayısız oyunun başaramadığı hız, platform ve mekanik üçlüsünü bu kadar dengeli kullanabiliyor olması gerçekten takdir etmek istediğim en iyi noktasıydı oyunun. Devasa bir harita içermesine rağmen aşırı gerekli olmadığı sürece fast travel kullanmadan bir noktadan diğer noktaya kadar koşup zıplamak ana hikayeyi sürdürmek kadar keyif veren bir deneyim oldu.
Bu devasa haritayı en verimli şekilde kullanmak için de metroidvania türünde olması yapılabilecek en mantıklı seçeneklerden biriydi. Daima keşfedilecek bölge, özellik ya da hikayeye etki eden bir parça bulunabiliyor. Metroidvania türünde olsa da en büyük korkum birinci oyunda olduğu gibi bir takım yetenekleri kullanarak aynı şeyleri yaptığımız oynanışa sürüklenmesiydi. Ama neyse ki aynı alanlarda dolanıp bir şeyler aradığımız süreklilikte değil. Hal böyle ki ilk oyunun oynanış konusunda tekrara düşmesinden Team Cherry de oldukça şikayetçi olmalı. Silksong içerisine yepyeni bir mekanik ekleyerek bu sıkıcı tempodan kurtulmayı bizim kadar istemiş gibi görünüyorlar.

YETENEKLER VE CREST SİSTEMİ
Crest sistemi özünde her oyunda gördüğümüz build dediğimiz mekanikten farksız bir durum. Belirli buildler oluşturup, bu buildlere özel şekilde elde edeceğiniz bir dizi ekstra yeteneklerden ibaret. Toplamda 7 adet Crest bulunuyor ve hepsi birbirinden farklı oynanışlara sahip. Sadece kayıt noktalarında değiştirebileceğiniz bu crestler ilk oyuna alışan insanlara göre tasarlama özgürlüğü sunabilir. Veya başka oyunlardan aşina olduğunuz oynanış çeşitliliğine kadar bir çok farklı yetenek ve kombolara sahip olabilir.
Wanderer Crest daha hızlı saldırılarla çeviklik üzerine oynayabileceğiniz bir form iken, Beast Crest normalden daha ağır saldırılara yönelik yükseltmelere odaklanıyor. Crest sisteminden bağımsız olarak “Trinket” dediğimiz kuşanabilir özellikler de ayrı olarak mevcut. Hangi crest üzerinden oynadığınız fark etmeksizin size destek olan ek yeteneklerdir bunlar. Kırmızı kuşanmalar genellikle fırlatılabilir saldırı eşyaları barındıran eklentileri içerir. Sarı eklentiler pusula, koşma hızınız veya vurduğunuzda aldığınız geri tepme oranını azaltan gibi bir çok oynanış düzeltmesi tehçizatlarıdır. Mavi bölüm ise iyileşmelerde daha fazla can kazanmanız veya daha az hasar almanız gibi bir çok farklı alana odaklanan bir alan.

Bu kadar heyecanlandık, ama…
Hiçbir oyunun olamayacağı gibi Silksong da kesinlikle kusursuz değil. Eksi yönlerinde en başı çeken durumu ise düşman hasar dengeleri. Sıradan düşmanların bazı bosslarla eş değerde hasar veriyor olması gerçekten oyunu zorlaştıran bir koşul değil. Platform bölgeleri için gerçekten mücadele gereken zorlayıcı bölgeler olduğunu söyleyebilsek bile, rastgele düşmanın olması gerekenden fazla hasar sağlaması sadece can sıkıcı durumlar oluşmasını sağlayan bir eksi.
Satın alınabilen her şeyin gerçekten çok pahalı olması düşündüğünüzden daha büyük bir sorun. Oyun içinde istediğiniz şekilde eşya dengesi oluşturmak için gerçekten uğraştırıcı. İstediğiniz buildi oluşturmak için gereksiz derecede grind gerektiren bir sürece girmek gerek.
Grind yapmak teoride çok basit gibi dursa da bahsettiğimiz oyun Silksong. Ve bu oyunda hitbox durumu da çok büyük bir sorun. Hornet’in çapraz saldırıları bazı durumlarda hedefi tutturmakta gerçekten problem çektiren bir hal alıyor. Buna ek olarak bazı düşmanların saldırıları da anlam verilemeyecek uzaklıkta olsa bile hasar sayılıyor. Oynanış tarzınızı değiştirerek bunu önlemenin yolları mevcut. Ama karakterinizin yeteneklerini değiştirerek oynayış konforunuzu baştan aşağı yenilemek bir sorunu düzeltmek için doğru yöntem olmamalı.

Ambiyans ve Müzikler
Hollow Knight indie oyun olarak görsellik açısından büyük beklentilerde olmadığım türde bir ambiyansa sahipti. Böceklere ait bir diyarda yer alsak bile bütün dünyası karanlık içinde dolaştığımız bölümlere ve dizayna sahipti. Silksong’da bu bölümler yerini azaltıp etkileyici sayısız manzaralara bırakıyor. Işıklandırmalar, tasarımlar ve açık teması bile ilk oyuna kıyasla oyuncuyu oynamaya teşvik eden bir havaya sahip.
Görsellik kadar ses ve müzik dizaynına da sonuna kadar özen gösteren Team Cherry oyuncuları bu yönden de etkilemeyi başarıyor. Defalarca kez dinlemeye doyamayacağınız müziklerinden, karakterlerin tatlı seslendirmelerine kadar (evet senden bahsediyorum Sherma) bir çok farklı etkileşime göre farklı ses dizaynı da oyun boyunca farklı şekillerde etkisini gösteriyor.

“İlk oyunu oynamak zorunda mıyım?”
Bu soruya evet, ama hayır diye cevap verebiliriz. Evet hikaye açısından birbirlerine bağlılar ve Silksong ilk oyunun bittiği yerden devam ediyor. Fakat Hollow Knight’ın bahsettiğimiz teknik eksikliklerinden dolayı bir çok oyuncuyu devam etmeye teşvik eden bir yapıda değildi. Özellikle oynanış açısından Silksong, eski ve yeni oyuncular için her yönden alternatiflere sahip. Farklı buildler ve basitleştirilmiş görev dizaynı daha cömert çeşitliliklerle donatılmış.
Yani kısaca internetten özet izleyen biri bile tüm hikayeyi anlayıp Silksong’un heyecanlı dünyasına atılmakta özgür.

Özetle Hollow Knight: Silksong
Yıllar boyu beklenen o oyun gerçekten beklediğimize değer şekilde karşımıza çıktı. Hala ilk oyun kadar zor olduğu ortada. Aynı zamanda ilk oyunda hissedilen kötü yönlerini de eksiksiz şekilde kapatmayı başarıyor. Bunun yanında kendi negatif özelliklerini taşıyor olsa da kesinlikle kötü bir oyun değil. Etkileyici bir çok artılarıyla bu yıl Silksong çok büyük bir iş başardı bile diyebiliriz. Oyun tarihinde adını büyük yerlere taşıyan gerçekten çok büyük bir proje olduğu kaçınılmaz bir gerçek. 14 çalışana sahip Team Cherry oyun sektöründe Silksong sayesinde mihenk taşı olarak yerini almıştır.
Daha fazla haber ve incelemelerimiz için sitemize ve sosyal medya hesaplarımıza göz atmayı unutmayın
İncelendiği Platform: PC
Hollow Knight: Silksong
İlk oyunda kitlenin şikayet ettiği her durumu revize ederek harika bir noktaya getiren Silksong, eksik yönler barındırıyor olsa da herkesin kesinlikle deneyimlemesi gereken etkileyici bir macera.
Artıları
- Etkileyici oynanış mekanikleri
- İlgi çekici atmosfer ve ses dizaynı
- Geniş ve özgür bırakan yetenek çeşitliliği
Eksileri
- Düşmanların hasar dengesi kötü
- Haritada kaybolmak çok kolay
- Kayıt noktaları harita büyüklüğüne kıyasla yetersiz