VAHŞİ CANAVARLAR VE AVCILIK TEKRAR KARŞIMIZDA
Monster Hunter serisi seneler boyunca Capcom tarafından baş tacı görülen nadir oyunlarından biriydi. Güncel ve aktif topluluğuyla her zaman kitlesine eğlence sağlamayı başaran nadide işlerinden biri. World ve Rise serilerinden yavaş yavaş nasibini alan biz oyuncular için yeni bir dönem başlıyor. Monster Hunter Wilds.
Wilds, diğer serilerdeki iyi özellikleri elinde tutarak daha da nitelikli hale getiriyor. Detaylandırmalara uzun uzun girmeden önce belirtmek gerekiyor ki “Elimizde nasıl bir serüven var?”

CANAVAR AVINDAKİ SERÜVENLERİMİZ
Monster Hunter neredeyse hiçbir zaman hikayesiyle derin etkiler bırakan bir seri olmadı. Yine de basitçe bahsetmeden geçmemek gerekir. Hikayemiz bilinmeyen bir mağarada kaçışan kabilemizle başlıyor. Bilinmeyen bir yaratık tarafından köşeye sıkıştırılan kabile, kaçmak için umut bulma peşinde. Bu sırada babasının yardımıyla kurtulan Nata, ailesinin arkada kalmasının üzüntüsüyle kaçmaya başlar. O sırada hikayemizin kahramanı olan avcımız bu olayı araştırmak üzere görevlendirilmiştir. Nitelikli avcımız gitmesi gereken bölgenin yüzyıllar boyunca girilmesi yasaklı olan bir bölgeye ait olduğunu öğrenir.
Uyarılara rağmen durumları hatta kökeni belli olmayan bu kabileyi kurtarmak için gereken bütün bilgileri alır. Bu bilgiler arasında nesli tükenen bilinmeyen bir yaratığın söylentileri dolaşıyor. Bu olayı gerçekleştiren canavarı da öğrendiği gibi vakit kaybetmeden yol alır. Bu bilinmeyen kabilenin kaçmayı başaran üyesi olan çocuk Nata’yla karşılaşarak yolculuk için her şey hazırdır. “White Wraith” adını verdikleri bu efsanevi canavara dair cevaplar arama yolculuğu artık kesindir. Buradan sonrası ise sadece karşılaştığımız canavarları güç ve cesaretle alt etme maceramız.
40 saatlik bir hikaye örgüsünü diyar diyar gezip adı duyulmamış kabileyi araştırmakla geçiyor. Peki bu yolculuğu ne kadar aksiyon dolu geçiriyoruz?
VAHŞİ CANAVARLARA, VAHŞİ AVCI GEREKİR
Oyun boyunca yaptığımız şeyin sadece canavar avlamak olduğunu düşünürsek savaş mekaniklerini tatmin edici bulmamak olmazdı. 14 farklı silah ile karakter buildlemeyi olabildiğince özgür bırakmakla yetinmiyor bile. 14 farklı silahın kendilerine özel 2. bir kullanış biçimi de mevcut. Daha da detaylandırmak gerekirse Dual Blade kullanmak isterseniz seri saldırılar gerçekleştirmek sizin elinizde. Normal modunu kullanıp kritik saldırılar gerçekleşmeden düz hızlı ataklarla yaklaşabilirsiniz. Bekleme süresine sahip Demon mode’u açarak seri kritik saldırılarla daha etkili hamleler yapmak da mümkün. Demon mode sadece ikili hançerimize özel bir saldırı olarak karşımıza geliyor. Yine de tüm silahlar buna benzer farklı ikili kombinasyonlara ve yeteneklere sahip. Oyun kesinlikle tek silaha odaklanarak bütün oyunu bitirmenizi istemiyor. O yüzden bu 14 silah arasında dilediğiniz gibi değişim yapabileceğinizi unutmayın.

Bu kadar canavarı sadece koşarak avlıyor olamayız. Genişletilmiş dünyasıyla beraber keşfedilmesi gereken daha çok yer var. Bununla beraber bize eşlik edecek bir evcil binek olmazsa olmazdı. Bineğimiz Seikret ile saldırdığınız canavarlar savaş alanından kaçmaya çalıştığı anda sürükleyici bir kovalama macerası başlıyor. Tatlı kuşumuzla yolculukta bineğimizin çantasına topladığımız keşif malzemeleri, şifa eşyaları ve her an build değiştirmek için ikincil silahımız hep hazır halde. Bu ikincil silah alternatifi, 14 seçenek arasından koyabileceğimiz herhangi biri olabilir. Tamamen özgürlüğü bize bırakılmış bir seçenek. Bir binek olarak iş görüyor olması mükemmel olduğu anlamına gelmiyor. Belirli manevralar için hala sorun çıkarabilen bir canlıya biniyoruz. Süzülmek gibi zaman kazandıran yolculuk çeşitlendirmesi sunuyor. Tek ıslığınızla çağırmak zaman kazandırıyor, ama hala keskin yol dönüşleri yapmak gerçekten zor.
SAVAŞI ÇEŞİTLENDİRMEK
Monster Hunter Wilds savaş sekanslarına eski oyunlara kıyasla çok büyük özellikler getirmiş demek zor. Combatlara detaylı inmek gerekirse de sadece düşmanlara seri kombolarla saldırmak kesinlikle yeterli saldırı biçimi değil. Düşmanlara kilitlenerek sadece odak modunda göreceğiniz kırmızı zayıf noktalarına saldırmak gerekli. Bu zayıf noktalara ağır saldırılar gerçekleştirdikçe düşmanları zayıf düşürüp, kendilerinden lootlanabilir parça düşürmek de mümkün. Sersemledikleri an daha kolay kritik saldırılar gerçekleştirdikçe savaşlarınızı büyük efor harcamadan tamamlayabiliriz. Av görevini tamamlayıp içine atlayabileceğiniz sayısızca açık dünya görevi bulunuyor. Çeşitli kaynaklar toplamak için ideal olan bu görevlere atılmak zorunlu sayılabilir. Bu materyaller silahlarınızı geliştirmekte kesinlikle gereken kaynaklar bu yüzden gördüğünüz her şeyi toplamayı kesinlikle önemsiz görmeyin.
Devasa canavarları tek başımıza alt edeceğimizi düşünmek olmaz. Böyle zorlu durumlar için her zaman birileri yardımınıza yetişmeye hazır. SOS çağrısı yeteneği sayesinde türlü sorunlardan canınızı kurtarabilirsiniz. Multiplayer oyuncular veya NPC’ler ile savaş sırasında bu sinyalle zor durumların üstesinden gelmek çocuk oyuncağı. Multiplayer’da sunucu sorunları şu an için problemli fakat bu gelecekte çözülmeyecek bir problem değil. O yüzden başlangıçta can sıkıcı bir sorun olarak görmeyin.

ENVANTERİNİ GELİŞTİR AVA HAZIRLAN!
Silahınızı sadece belirli demir ya da silah kaynakları bularak geliştirmek yeterli değil. Silahlara zehir, elektrik gibi eklentiler için açık dünya üzerinde topladığımız kaynaklara göre bir build yapabiliriz. Bu saldırı etkilerinin yanında her silahın bir keskinlik seviyesi olduğunu da unutmamak gerekli. Bu silahları savaş alanında kullandıkça bu keskinlik barının azaldığını kesinlikle unutmamak gerek. Bir canavarla kritik bir savaşın ortasında saldıramayan bir silahla uğraşmak can sıkıcı bir konuma düşürebilir. Bu yüzden de kesinliği artıran silah yükseltmeleri yapmayı da atlamamak gerekiyor. Elbette herhangi bir eşya gerektirmeden silahları bilemek de mevcut. Çeşitli yükseltmeler yaparak bu dayanıklılık süresini sadece uzatabiliyoruz. Silahların keskinliğini hep yüksek tutmak mümkün değil.
Bu durum kuşandığınız zırhlara da geçerli olduğu için geliştirmelere aynı şekilde bir yaklaşım sergilemek gerekiyor. Zırhlara sürekli farklı geliştirmeler yapmak şart. Kaynaklar fazla olsa da her geliştirmeyi dengeli şekilde yapmadıkça savaşta ciddi hasarlar almak çok kolay.

ROL YAPMA HAKKINDAKİ HER ŞEY
Monster Hunter içinde bolca RPG ögeleri bulunduran köklü bir seri. Wilds ile bu rol yapma durumunu olduğu şekilde korumaya devam ediyor. Çeşitli seçeneklerle alternatif yollar izlemek mümkün olsa bile zaman zaman seçeneklerin ağırlığı hissedilemiyor. Çoğu seçenek sadece içinde bulunduğumuz durum için bazı bilgilendirmeler yapmaktan ibaret. Oyunun ilerleyişini yönlendirebilecek çok fazla seçenek bulunmuyor. Yine de rol yapma dediğimizde seçenekler dışında aklımıza başka bir özgürlük geliyor. O da karakter tasarlamak. Kaşlarınızdan göz hizanıza, boyunuzdan vücut şeklinize kadar olabildiğince detaylandırılmış bir karakter tasarım menüsü Monster Hunter Wilds içinde de bizi karşılamaya devam ediyor. Olabilecek en ince karakter ayrıntılarına kadar detaylandırılmış bu menü sayesinde isteseniz kendiniz olun, ister başkası. Rol bölümü size bağlı. En küçük ayrıntılara özenerek tasarlayabileceğiniz karakteriniz için bile saatlerce uğraşmak, oyuna başlamadan size çok eğlenceli zaman geçirmenizi sağlayabilir.
Karakter etkileşimleri eğlenceli ve komik diyebiliriz. Konuşmalar sıkça yan görevlere itiyor olsa bile yine de her NPC ile konuşmaya çekinmeyin. Zaman zaman keyifli sahnelerle karşılaşabilirsiniz. Bu durum ciddi bir diyalog için geçerli değil tabii ki. Ara sahnelerin dışında seçim sunulan bölgelerde mimik eksikliği çok ciddi şekilde belli oluyor. Karakterler duygusal bir durumda korku dolu halde olduğu sahnede yüz ifadelerinin eksikliğinden dolayı durumu ciddiye almak çok da kolay değil.

KEŞİFLER VE YOLDAŞLAR!
Elimizde haritayla büyük bir göreve atılmak, uzun zaman demek. Açık dünya içinde çeşitli yere kurabileceğiniz kampınızda bir ana mekan yerleşkesine benzer olarak arayabileceğiniz her şey mevcut. Zırhlarınıza çeki düzen verip savaş öncesi hazırlanma gereksinimi sağlayabiliriz. Leziz yemekler hazırlayıp kendimize ve yoldaşlarımıza savaş için enerji deposu stoklayabiliriz. En tatlı aktivite olarak Palico ile oyun oynayıp tatlı kedimizi sevebiliriz kampımızda.
Bu durum sadece kahramanımızı ve bölgesini düzenlemekle kalmıyor. Çünkü bütün serüven boyunca yoldaşımız olan Palico’yu özelliştirmek de bizim elimizde! Tatlı dostumuzu baştan aşağı düzenlemek de bizler için en keyifli zaman geçirme yolu olabilir oyun boyunca. Kediciğimizin adını, kürkünü, kulak boyunu, her iki göz rengini ayrı ayrı dilediğimiz tonda düzenleyebiliriz. Son olarak adını da koyarak yolculuğunuza eşlik edecek en iyi dostunuzu artık tasarladınız!
Yoldaşınız demek sadece sizinle beraber savaşan kişiler anlamına gelmiyor. Tüm gezintimizde bizi sıkılmadan taşıyan Seikret için de benzer şekilde özelleştirmeleri atlamamışlar. Dilediğiniz tonlamada tüylerinin rengini de zevkinize uygun olarak tasarlayıp maceranıza olabilecek en renkli şekilde hazırlanabilirsiniz.

DOLU AÇIK DÜNYA ÇEŞİTLİLİĞİ
Başlangıç dünyası çölden hiçbir farkı olmayarak önünüze sadece grind için koyulmuş deneme alanı gibi görünüyor olabilir. Bazı canavarlar birbirleriyle aynı olsa bile yine de çeşitlilik fazla. Her diğer alan birbirinden farklı ilkim türlerine ev sahipliği yaptığı gibi beraberinde farklı düşmanlar ve açık dünya keşiflerini de getiriyor. Farklı karakterlerle tanışarak da hikayeyi derine sürükleyip, diyarlar içindeki serüvenimize cevap ararken daha fazla soru işaretiyle bile karşılaşabiliriz.
Her dünyaya ilerleyebilmek için ana hikaye içinde ilerlemek gerektiği için direkt olarak dilediğiniz alana kendinizi bırakamıyor olmanız can sıkıcı gelebilir ama emin olun ki ana görevde ilerlemenin verdiği eğlence ile diğer dünyaya nasıl geçtiğinizi anlamayacaksınız bile.
Keşifler sırasında Yapabileceğiniz en iyi şey Seikret sırtında gezintideyken kancanız ile eşyalara yaklaşmadan lootlamanız olacaktır. Kolumuza sabitlenen bu mini arbalet sayesinde etrafta bulunan uzak mesafeli eşyalara yaklaşmadan kolayca kendimize çekip toplayabiliriz. Savaş kısmında kritik kullanıma sahip olan bu küçük yayımız craftladığımız mermiler, patlayıcılar veya en basitinden topladığımız taşlarla canavarların dikkatini çekmek gibi durumlarda kullanılabilir. Kaçınma gereksinimi duyulabilecek yerlerde gözlem yeteneğimizi iyi kullanarak kancasını çıkarıp saldırılardan hasar almadan havalı şekilde kurtulmayı da eklemek gerek.
Mini haritada gözle görülebilecek onlarca canavar, görevler ve eşyalar oldukça fazla olduğu için kafa karıştırıcı duruyor olabilir. Büyük haritayı açarak görünen tüm eşyalara eklenen açıklamalarla durumu basitleştirip yer işaretleriniz sayesinde yapmanız gereken her şeyi organize bir şekilde çözebilirsiniz.

GÖRSEL SANAT VE MÜZİK
Oyun oynamak sadece combat ya da derin hikayeler değil. Sanat da bir o kadar önemli. Grafikler ve manzara konusunda kesinlikle sanat ekibi tüm özeni göstermekte başarılılar. Müzikler konusunda ise aynı şeyi söylemek zor diyebilirim ne yazık ki. Açık dünya alanlarında bu can sıkıcı olmasa da aksiyon bölümlerinde etkileyici müzik duymamak kesinlikle savaşın aktifiğini etkiliyor. Müziklerin ritmi çoğu aksiyon sahneleri için uygun şekilde değil. Bu, oyun esnasında çok büyük bir problem olarak görülmeyebilir. Ama ilerledikçe aynı cansız müzikleri duymak her şeyin tekrara düştüğünü hissettirebilir. Özellikle boss savaşlarında bu durum aynı şekilde ilerlediği için sadece düşmanı kesip oradan ayrılmamız gibi ruhsuz bir ortam oluşmasına neden oluyor aynı şekilde.
İLK “MON-HUN“ MACERAM?
Monster Hunter evreni oldukça ilgi çekici varlıklara ev sahipliği yapan köklü bir seri. Aynı şekilde hikaye kısmında büyük bağlantılar içermediği için seriye herhangi bir oyundan başlamanızda bir sakınca yok. Monster Hunter Wilds, eski oyunlardaki çoğu kusurlu noktayı düzelterek en “Yeni oyuncu dostu” başlık olabilme potansiyeli taşıyor tüm seri için. Aksiyon ve rol yapma unsurlarıyla RPG seven herkesin keyif alarak oynayacağı bir iş kesinlikle. Rol yapma oyunlarına uzak olanlar için de yine oynamakta sorun yaratacak bir yapım değil. Basitleştirilmiş silahlar ve hareketli kovalama maceralarıyla dolu Wilds, tek başınıza ya da arkadaşlarınızla içinde kaybolmaya hazır bir dünya barındırıyor.

OPTİMİZASYON
Grafiklerden bahsetmişken değinmeden geçilmeyecek en büyük şey. RTX ekran kartı kullanarak oyunu oynayan biri olmama rağmen oyun içinde karşılaştığım performans gerçekten kötü durumdaydı. Minimum gereksinim olarak açıklanan sisteme yakın olmamakla beraber, FPS durumu zaman zaman 30’u bile göremez durumdaydı. Güncellemelerle düzeltmeyi klasik haline getirmiş olsalar da oyunun tüm grafik ayarlarını düşürdükçe FPS’in de düşüyor olması optimizasyon konusunda hala geliştirilmesi gereken noktaları olduğunu açıkça gösteriyor. Bununla beraber grafik ayarları konusunda olabildiğince detayları ayrı ayar şekilde tutmuşlar. Bulutlardan karakter detaylarına kadar her özelliği ayrı tutuyor olsalar bile bu durum performans konusunda tatmin edici olmadıklarını değiştirmiyor. Day 1 patchlerinin yaygınlaştığı bu dönemde sağlıklı bir şekilde oyunu oynamayı planlıyorsanız güncel kartlar için gelecek güncellemeleri beklemek en iyisi olacaktır. (Oyun içi güncellemeler ve Nvidia Game Ready güncellemeleri gibi)

Optimizasyon konusunda bir diğer büyük sorun yaratan şey ise gölgelendiricilerin (shaderlar) neredeyse oyunu her açıp kapattığımda tekrar yüklenmesi gerekmesiydi. İlk yükleme için 15 dakikadan fazla beklemek gerçekten can sıkıcı durum. Ve bu shaderları “İlk yüklemesi” oyunu kapatıp açtığınız her sefer için gerekli olunca çok fazla zamanınızı çalıyor. Serinin geçmiş oyunlarının çıkışında da benzer sorunlar bulunduğunu düşünürsek Monster Hunter Wilds için bu şaşırtan bir durum oldu diyemeyiz.
Genel problemleri geçecek olursak açık dünya içinde şaşırtıcı halde FPS daha yüksek. Çok fazla NPC bulunmasa bile nedensizce topluluk bölgelerinde ciddi bir düşüş var. Bununla beraber oyun içinde ayarlara girerken oyun hala devam ediyor. Canavar avı ortasında performans sorunu yaşarsanız ya kampınıza dönmeniz gerek ya da ana menüye gitmeliyiz. “Oyunu durdurma” seçeneği ayarlarda mevcut. Ama oyunu durdurmak sadece fotoğraf modunu açmak için kullanılabiliyor. Oyunu durdurup, grafik ayarlarını düzeltemiyor olmak karşılaştığım en mantıksız durumdu.
ÖZETLE ANLATIRSAK:
Diğer Monster Hunter oyunlarına devrim niteliğinde bir fark eklememiş olmasına rağmen seriyi başarıyla ileri taşıyan bir oyun. Kullanıcılar için özellikle erişilebilirlik kısmında büyük sorunlar barındırıyor olsa bile yok sayılabilir durumlarda keyifli bir oynanışa sahip. 40 saate yakın hikayesiyle canlı dünyası herkesi çeken bir uzunluk olmasa bile önerebileceğimiz bir iş olarak karşımızda.
Monster Hunter Wilds 28 Şubat’ta PC, PS5, Xbox Series X/S için sevenleriyle buluşmaya hazır!
Daha fazla haber ve incelemelerimiz için sitemize ve sosyal medya hesaplarımıza göz atmayı unutmayın!
Oyunun İncelendiği Platform: PC
Monster Hunter Wilds
Seriye yeni bir soluk getirmiş olmasına rağmen temelinde eski oyunlardan aşırı farklı değil. Optimizasyon konusunda çok ciddi sorunlar barındırmasına rağmen hala oldukça keyifli bir aksiyon oyunu olarak önerilebilir.
Artıları 👍
- Silah ve Build çeşitliliği
- İlgi çekici hikaye konsepti
- Özen gösterilmiş karakter düzenlemeleri
- Dünya içi aktivite farklılığı
Eksileri 👎
- Optimizasyon problemleri
- Silahların ve zırhların her fırsatta geliştirmeye ihtiyacı olması
- Rol yapma seçeneklerinin zayıf hissettirmesi
- Temayı canlandıracak müziklerin yetersizliği