Crash Bandicoot ve Mario 64 özlemi çekenler buraya! Ruffy And The Riverside, bu efsanelerin izinden gitmeye çalışan harika bir platform oyunu bizlerle!
Riverside’ın bize ihtiyacı var!
Her şeyden önce hikayemiz oldukça basit: Riverside her şeyi yutmaya kararlı bir küpün tehdidi altında. Bu dünyayı kurtarmak ise Ruffy’ye düşüyor. Dünya’nın çekirdeğini canlandıracak ve yurdunu bu felaketten koruyacak harfleri toplaması gereken seçilmiş kahraman olarak bir macera kaderimize yazılmış. Oyunun dünyası, Super Mario 64‘ün şatolarına ve tablo seviyelerine benzer şekilde. Dünyası ve haritalandırması sadece merkez bölgeden ve ona bağlı daha küçük alanlardan oluşuyor. Bu eğlenceli yolculuğunuzda hem renkli karakterlerle karşılaşıp, hem de eşsiz güzellikte tasarlanmış zorluklarla yüzleşeceksiniz.

Oynanış Çeşitliliği
Aşırı derin bir oynanışa sahip olmasa da konsept oldukça yaratıcı. Ruffy’nin yeteneği sayesinde bir nesneyi veya rengi emip ardından başka biriyle değiştirebilmek son zamanlarda gördüğüm en özgün oynanış oldu. Metalden yapılan küpleri kıramadığınız durumlarda tahta kutular olarak baştan yaratıp kendinize patikalar açabileceğiniz yaratıcı bulmacalarla donatılmış. Bazı bulmacalar bu mekaniği oldukça bariz bir şekilde kullanırken, diğerleri epey bir deneme yanılma gerektiriyor. Ancak dürüst olmak gerekirse, bazen çözümler o kadar da net değildi. Tüm ihtimalleri deneyip etrafımdaki her şeye körü körüne saldırdırken kendiliğinden cevaplanan mantıksız bulmacalar da oldu. Zor değil, sadece “gerçekten çözümü bu değildir herhalde?” diyeceğiniz absürtlüğe sahip

Ne kadar kısıtlayıcı?
Ruffy’nin kontrollerine alışmak biraz zaman alabiliyor. Karakter oldukça hızlı hareket etse de, hassasiyet konusunda bazen sorunlar yaşanıyor. Oyunun önemli bir kısmını oluşturan platform bölümlerinde bu durum zaman zaman can sıkıcı hale geliyor. Bir de buna ek olarak, kayıt noktası sistemi bazen sizi çok geriye atabiliyor. Bu da aynı bulmacaları veya engelleri tekrar tekrar aşmanız gerektiği anlamına geliyor. Platform oyunu olup, hızlı ilerleyen bir karaktere stamina koymak ise sadece oyun içi parayı harcamak için eklenen özellik gibi hissettiriyor. Bahsi geçmişken topladığınız paraları ister canınızı artırmak için kalplere dönüştürebilirsiniz. Veya sadece Ruffy’nin görünümünü değiştiren kostümler için harcayabilirsiniz. Ya da sıra dışı bir alışveriş yöntemi olarak bazı bulmacaların cevaplarını satın almakta kullanabilirsiniz. Satın alabileceğiniz özellik çeşitliliği yeterli olsa da hala böylesine aktif bir oyunda stamina bulunması sorgulanmaya değer bir noktasıydı bana göre.

Göründüğü kadar zor değil
Bulmacalara biraz örnek vermek gerekirse, erken aşamalarda bir şelalenin suyunu yakındaki bir duvardan alınan tırmanılabilir yapraklarla değiştirmeniz veya okyanustaki taşları tahtaya çevirerek yüzmelerini sağlayabilirsiniz. Çevredeki her nesneyi değiştirmenize izin vermediği için daha kullanışlı platformlar haline gelmelerini sağlamanız gerekiyor. Bahsettiğimiz Riverside harflerinin peşinde koşarken, genellikle birkaç küçük alanı geçmeniz gerekiyor ve bazı zorluklar daha önce karşılaştığınız engellerin basit tekrarları olabiliyor. Şekil eşleştirme görevleri başta oldukça kısa ve basit tutulurken, oyunun ilerleyen süreçlerinde zorlaştırmak yerine aynı bulmacayı ardı ardına koymayı tercih etmeleri de sadece oyunu uzatma çabası olarak duruyor.
Bulmacalar dışında geniş bir açık dünya sunmuyor. Yine de bu küçük bir evrene sahip olduğu anlamına gelmez. Saman balyası yarışları, tırmanma mücadeleleri ile süslenen eğlenceli çeşitlilikler de hala mevcut. Oyunu renklendirecek bu çeşitlilikler olması gerektiğinden az, ama olabilecek en keyifli deneyimi sunuyor.

Riverside Düşmanları
Boss savaşları ise basit, ama geçmesi bir o kadar aşamalar yine. Suyu lava dönüştürerek yenmeniz gereken kaplumbağa dövüşleri, renkleri kurtarmanız gereken küp lordu ve daha bir çok büyük düşman sizi durdurmak için yolunuza çıkıyor. Çoğu bossu tek can kaybetmeden bile geçebileceğiniz kolaylıkta olsa da sundukları eğlence genellikle oyunun geri kalanıyla aynı dengede ilerlemekte.
Etkileyici çizimler
Oyunun ses efektleri ve müzikleri oldukça neşeli ve komik. Nu ses ve müzik uyumu grafiklerle de mükemmel bir uyum içinde. El çizimi görsel stili, hem basitliği hem de canlı dünyasını bir arada tutuyor. Grafiklerle beraber senaryo içindeki espri anlayışı oldukça başarılı, ancak platform oyunlarına göre o kadar çok diyalog ve şaka yapma çabası var ki oyun oynama kısmı daha arka planda kalıyor bile denilebilir. Bu doğrultuda genel sunum mükemmel bile denilebilir, ama oynanış kısmı ise az ve tekrarlayıcı durumda.

Özetle:
Ruffy and the Riverside, barındırdığı pürüzlere ve tekrarlara rağmen çekiciliğiyle öne çıkan keyifli bir macera. Oyunu tamamlamaya çalışan oyuncular için oldukça zengin içerikler sunuyor. Platform oyunları türüne yeni başlamak isteyenler için de oldukça güzel bir açılış oyunu bile olabilir. Bayat şakalar ve ciddiyetsiz olduğu kadar eğlenceli senaryosu herkese hitap eden bir yanı olmayabilir. Fakat bayat şakalara bayılan biri için kesinlikle altın değerinde bir deneyim olacaktır. Bazı bulmacalar sizi çileden çıkarabilir veya oldukça kapalı olabilir. Ancak benzersiz değişim mekaniği diğer 3D aksiyon-macera oyunlarından hoş bir ayrışma sağlıyor.
Ruffy And The Riverside, PC, PS5, Xbox One ve Series X/S, Nintendo switch platformlarında mevcut!
Daha fazla haber ve incelemelerimiz için sitemize ve sosyal medya hesaplarımıza göz atmayı unutmayın
İncelendiği Platform: PC
Ruffy And The Riverside
Eşsiz tasarımı ve mizahıyla çok özel yapımların arasında yerini alabilirken, oynanış konusunda daha fazla çeşitliliğe ve aktifliğe ihtiyacı var.
Artıları
- Eşsiz grafikler
- Başarılı senaryo yazımı
- Çeşitliliğe önem veren oynanış elementleri
Eksileri
- Oynanıştan daha fazla diyalog içeriyor
- Kayıt noktaları birbirlerinden aşırı uzak
- Değiştirme yeteneği dışında özgünlükten eksik mekanikler