Shadow Labyrinth’in ilk fragmanı çıktığında açıkçası bende bir kafa karışıklığına sebep olmuştu. Pac-Man var ama bu bir hack and slash oyunu… Nasıl olacak derken, daha sonra Secret Level’daki Pac-Man bölümüyle birlikte oyun hakkında biraz daha fikir sahibi olduk.

Bir labirentten kaçmaya çalışan bir karakter ve yanındaki Pac-Man (oyundaki adıyla Puck), oldukça ilgi çekici duruyordu. En sonunda oyunu erken erişimle birlikte oynadık ve sizleri farklı ama eğlenceli bir yapımın beklediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

18 Temmuz’da PS5, Xbox Series X/S, PC ve Nintendo Switch 1/2 için yayınlanacak

Modernize Edilmiş Bir Pac-Man:

Bir robot olarak başladığımız bir bölümle birlikte belirli bölgeye saldırı düzenliyoruz ancak ardından bizleri durdurmak için üzerimize büyük bir enerji topu ateşleniyor ve sonrasında kendimizi Puck’ın yanında buluyoruz. Puck’ın söylediğine göre biz “8. Swordsman”ız. “Peki yedincisi kimdi?” diye merak edenler içinse oyun burada bilinçli bir boşluk bırakıyor ve bu gizem, Secret Level’daki bölüme bağlanıyor.

Spoiler vermemek adına fazla detaya girmiyoruz ancak oyunu oynadıktan sonra yaklaşık 10 dakika süren Secret Level bölümünü izlemenizi tavsiye ederiz.

Puck, oyunda bir nevi yardımcımız olarak yanımızda takılıyor. Ana karakterimiz ise 8. Swordsman. Onunla birlikte etrafı keşfediyor, karşımıza çıkan canavarlarla savaşıyoruz. Oyun, yapısı itibarıyla bir metroidvania deneyimi sunuyor. Yani etrafı keşfetmek, doğru yolları bulmak ve karakterimizi güçlendirmek oyunun temelini oluşturuyor.

İlk başta oynanış biraz basit gibi gelse de, ilerledikçe çeşitlilik artıyor. Örneğin, belirli rayları aktif ettiğinizde ana karakter, Puck ile birleşiyor ve Pac-Man oynarmış gibi bu şekilde ilerlemeye başlıyorsunuz. Doğru zamanda Puck formuna geçip zıplamak ya da gerektiğinde tekrar Swordsman’a dönmek, klasik Pac-Man tarzını modern bir yorumla harmanlıyor. Oyunun ilerleyen kısımlarında bir robota dönüşmek gibi ekstra açacağınız yeteneklerde mevcut.

Metroidvania ama temeli fazla basit:

Oyunun modernize edilmiş Pac-Man oynanışı hoş, ayrıca 8. Swordsman ile etraftaki canavarları kesmek kulağa güzel gelse de bir süre sonra oyuncuya fazla basit gelebiliyor. Çünkü oyun size çok fazla çeşitlilik veya derinlik vaat etmiyor. Açıkçası, bazı anlarda oyunu oynarken tarz bakımından indie bir yapım olan Nihilumbra‘ya benzettim. Tabii bu oyunun yapımcısı Bandai Namco olunca daha fazla beklentiye giriyorsunuz.

Oyunun temeli oldukça sade, sadece kare tuşu ile vuruyorsunuz, doğru zamanda R1 ile atlayarak hasar almamaya çalışıyorsunuz. İlerleyen aşamalarda şok dalgası gibi ekstra saldırılar geliyor ancak temel oynanış aynı kalıyor. Oyunda bloklayayım, farklı kombolar yapayım gibi çeşitlilikler arıyorsunuz ama bu konuda oyun oldukça basit kalıyor.

Tabii “basit” dediğim oynanış kolay olduğu anlamına gelmiyor aksine oyun zorlayıcı ve bol bol ölüm sizi bekliyor. Hasar almak tamamen hatanıza bağlı. Etrafınızda zarar verebilecek dumanlar ve canavarlar bulunuyor. Dört can barınız var ve bazı düşmanlar size yarım hasar verse de, toplamda 5-6 hasar aldığınızda yaklaşık 5-10 dakika öncesinden başlayabiliyorsunuz.

Bu durum, günümüz metroidvania oyunlarının can sıkıcı noktalarından biri haline gelmiş durumda. Açıkçası ben de bu formülün artık pek işe yaramadığını düşünüyorum; zaman zaman “Neden 10 dakika öncesini tekrar oynuyorum?” diye kendimi sorguladığım anlar oldu. Oyunda daha fazla kayıt noktaları olabilirdi.

Oyunda iki çeşit kayıt noktası bulunuyor: biri hızlı kayıt, diğeri ise ana kayıt noktası. Ana kayıt noktalarında ana karakterinizi kişiselleştirebiliyorsunuz. Hızlı kayıt noktaları ise size sadece can yenileme ve kayıt imkanı sunuyor.

Oyundaki ışınlanma sistemi de bu iki kayıt noktası arasında ayrılıyor. Hızlı kayıt noktaları arasında gidip gelmek mümkün olsa da, hızlı kayıt noktasından ana kayıt noktasına ışınlanamıyorsunuz. Aynı şekilde ana kayıt noktasından hızlı kayıt noktalarına gidemezsiniz.

Oyunda etraftaki kestiğiniz canavarlardan belirli puanlar biriktiriyorsunuz. Bu puanlarla, haritadaki bazı noktalardan karakteriniz için geliştirmeler satın alabiliyorsunuz. Tabii, çok fantastik şeyler beklemeyin. Örneğin Puck’ın düşen puanları toplaması, can barınızı iki seviye artırmak (bu geliştirme öldüğünüzde kayboluyor), hasarınızı yükseltmek gibi seçenekler mevcut.

Bu oyundan ne beklemek gerek:

Açıkçası Shadow Labyrinth için beklentilerim biraz daha yüksekti. Özellikle Secret Level’ı izlediğim için, oyunun ana noktası ve Puck’ın tam olarak ne olduğu konusundaki gizem havası Secret Level yüzünden benim için biraz erken dağıldı.

Benim beklentim, animasyondaki gibi daha vahşi sahnelerin olduğu, öldükçe Swordsman karakterinin 9-10-11 şeklinde ilerleyeceği, bloklama ve saldırıların daha aksiyon dolu olacağı bir oyundu. Ancak Shadow Labyrinth biraz daha “vakit geçirmelik” bir yapıda kalıyor.

Grafikler, boss savaşları da dahil olmak üzere genel olarak çizgi film havasında. Örneğin birinde kuşa benzeyen bir boss ile savaşıyorsunuz ara sıra ağzından ateş fırlatıyor ya da küçük hortumlar oluşturuyor. Oynaması zorlayıcı olsa da, görsel olarak “tatlı” duran bir boss savaşıydı.

Aslında Shadow Labyrinth, Secret Level yayınlanmadan önce geliştirilme aşamasında olan bir oyundu. Bu nedenle, madem oyun daha çizgi film tonunda ilerliyor, o bölümün de bu tarzı koruyarak ona uygun bir anlatım sunması daha yerinde olurdu denilebilir.

Yine de oyunun kötü olmadığını belirtmeliyim. Her şey aslında ne beklediğinize bağlı. Karşınızda, 2D basit animasyonlar ve Pac-Man oynanışının modernize edilmiş haliyle sunulan zor, ama oynaması basit bir oyun var. Oyunu her ne kadar PlayStation 5’te oynasam da, ara sıra Nintendo Switch’te oynamanın daha keyifli olacağı hissi kafamdan hiç ayrılmadı.

Erken erişim sürümünü oynadığımız için ara sıra hangi tuşa basacağımı şaşırdım. Genellikle tuşları gösteren kutucuklar olur ya, oyunda bu kutucuklar tamamen boştu. Hangi tuşla kutuyu itmem gerektiğini gösteren ipuçları da eksikti. Oyunun tam çıkışıyla birlikte bu gibi eksiklerin ve hataların düzeltilmesini umuyoruz.

Shadow Labyrinth PS5 platformundan incelenmiştir.

Daha fazla haber ve incelemelerimiz için sitemize ve sosyal medya hesaplarımıza göz atmayı unutmayın!