Smile serisinin yönetmeni Parker Finn, en sevdiği korku filmini açıkladı. Yönetmen, Variety’nin “Tüm Zamanların En İyi 100 Korku Filmi,” listesi kapsamında bir deneme yazısı yazdı. Bununla birlikte en sevdiği filmin 1980 yapımı meşhur “The Shining” olduğunu açıkladı.
Stanley Kubrick’in The Shining filmi sadece en sevdiğim korku filmi değil, aynı zamanda muhtemelen tüm zamanların en sevdiğim filmidir.
Sinefiller ve akademisyenler The Shining‘i o kadar çok tartıştı ve inceledi ki bu, Kubrick’in başyapıtının ne kadar etkili ve duygusal açıdan derin olduğunu daha da pekiştiriyor. Filmin inanılmaz derecede korkutucu, soğuk ve insanlardan nefret eden tonu, Jack Nicholson ve Shelley Duvall’ın ikonik performansları, izleyiciyi derinden etkileyen kusursuz şekilde tasarlanmış setler ve ürpertici kamera çalışmalarıyla The Shining, tamamen kendine özgü bir kategoriye ait unutulmaz bir deneyim olmaya devam ediyor.
Parker Finn daha önce Kiyoshi Kurosawa, Wes Craven, John Carpenter ve Hideo Nakata gibi isimlerin idolü olduğunu açıklamıştı. Şimdi bu listeye Stanley Kubrick de girmiş oldu.
Yönetmen, The Hollywood Reporter’a verdiği demeçte, filmin imza niteliğindeki gülüşünü yaratırken birçok zorluk yaşandığını açıkladı. Bunlardan biri de ürkütücü bir gülüş yaratmak ve seyirciye bu gülüşünün dostane olmadığını hissettirmek olmuş. Bununla ilgili açıklamasında, yönetmen bu etkiyi yaratmak için meşhur “Kubrick Stare” fikrini kullandıklarını söyledi.

Aslında yapmaya çalıştığımız şey, dostça bir şekilde gülmek; gülüşü aşırı abartmak ya da yüzünüzü zorlamak değil. Buradaki püf nokta, gözleri gülüşten ayırmak ve başınızı nasıl konumlandırdığınızdır. Hafif bir baş eğme gerçekleşiyor; ünlü ‘Kubrick Bakışı’ var, biz de bu fikre biraz yöneldik, ve sonrasında iş tamamen film yapım araçlarına kalıyor.
The Shining (1980), yazar olma hayalleri kuran ve alkolizmiyle mücadele eden Jack Torrance’ı (Jack Nicholson) konu alır. Jack, ailesiyle birlikte kışlık otel görevlileri olarak izole bir otel olan Overlook Hotel’e taşınır. Eşi Wendy (Shelley Duvall) ve medyumluk yeteneklerine sahip oğlu Danny (Danny Lloyd) de onunla birlikte gelir. Danny’nin bu yetenekleri, ona otelin korkunç geçmişini gösteren “shining (parıltı)” adı verilen psişik güçlerdir.
Kış ilerledikçe, otelin doğaüstü güçleri Jack’i etkilemeye başlar ve onu deliliğe sürükler. Jack, ailesine karşı giderek daha şiddetli hale gelir. Bununla birlikte Danny’nin psişik vizyonları otelin korkunç geçmişini ortaya çıkarır. Jack, kontrolden çıktıkça Wendy ve Danny, onun şiddetinden kurtulmak için bir yol bulmak zorunda kalır. Film, tüyler ürpertici atmosferi, rahatsız edici görselleri ve Nicholson’ın Jack’in deliliğe inişini sergileyen ikonik performansıyla bilinir. Stanley Kubrick, bu filmle birlikte tarihin en iyi korku filmlerinden birine adını yazdırmıştır.
Smile 2, 18 Ekim’de vizyonda.
Daha fazla habere ve incelemeye sitemizden ve Twitter sayfamızdan ulaşabilirsiniz.