İncelememiz için kod gönderen Bandai Namco‘ya teşekkürlerimizi iletiyoruz.

Tales serisinin en sevilen oyunlarından biri olan Tales Of Graces F, tekrar karşınızda! 2010 yılında Japonya için, 2012 yılında global çıkışını gerçekleştirmiş olan Tales serisinin 12. Oyunu remaster haliyle güncel platformlar için daha iyi halde!

Meraklı bir çocuğun büyük sorumluluk öyküsü

Tales Of Graces F neyin nesi dersek: Hikayesi olağan Japon rol yapma oyunu klasiklerinden farksız. Lhant ailesinin büyük oğlu kahramanımız Asbel, kardeşi Hubert ile varlıklı, eğlence arayan iki kardeştir sadece. Arkadaşları Cheria ile eğlenceli vakitlerini geçirirken yaşadıkları konağa sürpriz bir misafir gelir. Üçlünün kafasında merak uyandırıcı soru işaretleri belirir. Misafirleri Windor ülkesinin tek prensi olan Richard olunca, yaşıtı Asbel için yeni arkadaş fırsatı doğar. Richard’ı yaşadıkları Lhant şehrini tanıtmak için gezdirdikleri sırada güzel çiçekler arasında bilinçsiz yatan bir kıza rastlarlar. Hafızasını kaybettiğinden ötürü bir şey söylemesi zor. Bu yüzden bulunduğu çiçekler gibi ona Sophie demeyi tercih ederler. Bu gizemli kızı tanıyan birileri için yola koyuldukları sırada prensimizin sağ kolu tarafından suikaste uğrarlar. Verdikleri mücadele sırasında galip gelerek prensi korumanın verdiği gururla eve dönmeye karar kılarlar.

Prensin arkadaşlığına layık olduklarını kanıtlayan ekibimiz, Windor ülkesinin başkenti olan Barona’ya giderek Richard’ı evinde görmek isterler. Kalenin yabancıları almamasından dolayı arkadaşlarını gizli bir geçite götüren Richard herkesi büyük bir belaya sürükler. Kalenin altında gizli olan bu tünellerde yaşayan çeşitli canavarlar genç ekibimiz için büyük bir problem. Herkesin bir bir zayıf düşürerek korku içinde bırakır. Bu sırada büyük canavar, sadece arkadaşlarını korumaya çalışan Sophie’yi hedef alarak yaşamına son verir. Bu üzücü sahneye şahit olduğu gibi bilincini kaybeden Asbel, uyanınca kendini evinde bulur. Yaşanan korkunç olayın şoku devam ederken kardeşi Hubert’ın artık evde olmayacağını, başka bir aile tarafından evlat edinildiği haberini verir babası. Değer verdiği birini kurtaramamanın pişmanlığıyla evinden kaçıp Barona’ya ilerleyen Asbel, kraliyet şövalyesi olmaya karar verir.

Uzun bir prologue’un ardından…

7 yıllık bir zaman atlamasının ardından artık olgun ve güçlenmek için hırslı bir Asbel karşımızda. Ustası Malik ile diyarları gezip keşif yaparken kendisine gelen mektuplardan tamamen habersizdir. Keşfinin bitmesiyle evinde yaşanan trajediden çok geç haberdar olur. Karşı ülkeleri olan Fendel tarafından saldırılara uğramaları yetmez gibi, Asbel bu mücadelede babasını kaybettiğini öğrenir. Cheria ile tekrar karşılaşıp evini savunmak için dönse bile hala bir orduyu durdurmaya yeterli olacak kadar güçlü biri değil ne yazık ki. Köşeye sıkıştıkları sırada bir kurtuluş ararken yardımlarına Sophie yetişiyor. Şaşkınca sorulara cevap aradıkları sırada bir diğer ülke olan Strata ordusu desteğe baş komutan olarak Hubert’ı göndermesiyle daha fazla soru işareti oluşuyor. Evini koruması için Asbel’in çabalarını yetersiz bulan Hubert, kardeşiyle yaptığı mücadelenin ardından evini kimin koruyabileceği problemine cevap oldu.

Asbel’in tekrar şehirden ayrılarak daha güçlü biri olma isteği Richard’ın yanında ilerliyor tekrar. Tahtın tek sahibi olmak büyük sorumluluk getiriyor Richard için. Fendel’in bir numaralı düşmanı olmasıyla daha çok suikastlere uğrarken, kaçtıkları sırada daha garip olaylar gerçekleşiyor. Kaçışları yer altına doğru ilerlediği sırada garip bir teknolojinin oluşturduğu hologram Sophie’nin silüetini oluşturur. Şu an yanlarında olan ve 7 yıl önce ölen Sophie’nin aynı kişi olmadığından eminler. Yine de hala bir sürü sorun Asbel ve dostlarının peşini bırakmıyor.

Klasik ama ilgi çekici hikayesi oyuncuyu sürükledikçe daha fazla soru işaretini de beraber getiriyor. Yer yer mizahi diliyle ve komik sahnelerle bile anlatmak istediği hikaye oldukça ciddi bir tonda. Yine de etkileyici olan tek yönü hikayesi değil. Savaş mekanikleri hem 2012 yapımı için, hem de bugün bile oldukça farklı yapıda bizler için. Çünkü her şey düz bir hack and slash oyunundan ibaret değil.

Arteler ve Ünvanlar

Tales Of Graces F’i türünden ayrı tutan en bariz özelliği “Arte” saldırıları. Seri hızlı saldırılarla elde edeceğiniz kombolar etkili olabilir. Yine de bu Arteler daha güçlü ve kimi zaman düşmanı zayıflatan büyü ve yetenek saldırılarıdır. Her karakter için 4 farklı Arte saldırısı gerçekleştirebileceğiniz bu saldırılar herhangi bir mana puanıyla gerçekleşmiyor. Chain Capacity (CC) olarak adlandırılan bu yetenek kullanım sınırı yapabileceğiniz herhangi bir eylemle tekrar tekrar doldurulan bir çeşit sınırlandırıcı. Savuşturma, korunma hatta sadece düşmana yürüyerek bile CC doldurarak Arte yeteneklerinizle kombolarınıza devam edebilirsiniz.

Yalnızca 4 yetenek kullanabiliyor olmamız sadece 4 yetenek sahibi olduğumuz anlamına gelmiyor tabii. Bu durumda devreye hikaye boyunca elde ettiğimiz Ünvanlar. Takmınıza katılan her karakter hikaye boyunca karşılaşılaştığınız yan görevler, challenge ve ana hikaye içerisinde 50’den fazla bahşedilen isim etiketleri birbirinden farklı karakter buildleri yapmanızı sağlamakta. Yeni kralın kılıcı” Asbel, “Unutulmuş Çiçek” Sophie veya “Çocuk Kral” Richard ve daha sayılabilecek bir sürü ünvanlarla çeşitli savaş yaklaşımları gerçekleştirmek oldukça keyifli ve farklı bir deneyim.

Bu Remaster ne kadar yenilikçi?

Eski versiyonuyla kritik değişikliği olmasa da deneyim olarak daha rahat diyebileceğimiz bir iş olarak karşımızda. Oynanışında yenilikçi özellikler getirmemiş olsalar da ilk oyundaki eksik olan yönlerini iyi revize etmeyi başarmışlar.

Çoğu oyuncunun gerek duyduğu görev göstergesi gibi basit ama herkesin aradığı bell gereksinimlerden biri mesela. Diyalog atlama, opsiyonel olarak düşmanlarla etkileşime girmedikçe savaş sekansına geçmemek gibi gerekliliği sorgulanır özellikler eklenmiş olsa da online sıralama gibi mantıksız özellikleri remaster versiyonunda kaldırmaları gayet iyi bir düşünce olmuş.

Bu yeniliklerden oyunu değiştiren en büyük olanı da “Grade Shop”. Oyuna hiç başlamadan tüm serüveniniz boyunca size kalıcı yükseltmeler sağlayacak bu ekranı görmek eminim ki çoğu oyuncusu için memnun bırakan bir durum değil. Benim için bir nevi hile kullanmaktan farklı olmayan bu seçenek her savaşta kazandığınız para, EXP ve item drop gibi oranları artırabildiğiniz bir seçenek fırsatı sunmuş olsa da düşmanların canını yarı yarıya düşürmek veya aldığınız hasarı azaltmanız gibi oyunu en zor modda bile sorun çekmeden bitirebileceğiniz alternatifler de barındırıyor. Bu yükseltmelerle oyuna başlamanız sizin elinizde olsa da en iyi deneyim için bu özelliği atlamanızı öneririm.

Özetle

Tales Of Graces F, serinin sevilen oyunlarından biri olarak bu remaster ile kitlesini korumayı başarıyor. JRPG severler ve Tales serisi oyunlara daha önce atılmayan biri için başlangıçta karışık ve monoton. Ama bu tüm oyun boyunca süregelen bir durum değil kesinlikle. Anlatmak istediği hikayeyi plot twistleriyle sizi çekerek sürdürmenizi istiyor ve bunu elde etmekte oldukça etkili. Yaklaşık 40 saatlik hikayesi uzun görünüyor olabilir. Fakat oynanışı , renkli dünyası ve derin yapılı karakterleriyle türüne meraklı herkesi içine çekebilen bir yapım.

Oyunun İncelendiği Platform: Switch

Daha fazla incelemeler veya gündemden haberdar olmak için bizi takip etmeyi unutmayın!