JRPG türünün en popüler serilerinden biri olan Trails, geçmişten bugüne onlarca oyunla karşımıza çıktı. Trails in the Sky, Cold Steel, Daybreak derken oyuncular nereden başlayacaklarını bilemeyince seri karmaşık bir hal aldı ve birçok kişi uzak durmayı tercih etti. Ancak Trails in the Sky: 1st Chapter bu problemi çözüyor çünkü bu oyun ana serinin ilk yapımının bir remake’i! Peki, nedir bu Trails serisi?
Trails evreni kısaca Avengers gibi düşünülebilir:
Her Trails oyunu, bir karakterin hikayesini anlatır. Trails in the Sky: 1st Chapter’da ana karakterlerimiz Estelle Bright ve Joshua Bright. Onların hikayesi Trails in the Sky: 3rd’e kadar süren bir üçleme oluşturur:
- Trails in the Sky: 1st Chapter
- Trails in the Sky: Second Chapter
- Trails in the Sky: 3rd (Estelle ve Joshua bu oyunda yan karakter)
Seri ilerledikçe hikaye farklı karakterlere kayar. Evren aynı kalır ama farklı bakış açılarıyla ilerler. Bunu Iron Man, Thor veya Hulk gibi düşünebilirsiniz. İlerleyen oyunlarda karakterler karşılaşabilir. Böylece Trails, başlı başına büyük ve birbirine bağlı bir evren haline gelir. Bizim konumuz ise serinin ilk oyunu olan Trails in the Sky: 1st Chapter.

Estelle ve Joshua Bright’ın Hikayesi:
Trails in the Sky: 1st Chapter, Liberl Krallığı’nda Rolent Şehri’nde başlar. Annesini kaybeden Estelle Bright, babası Cassius Bright ile yaşar. Cassius, bir gün yolda baygın bir çocuk bulur ve onu eve getirir. Bu çocuğun adı Joshua’dır. Joshua artık Bright ailesiyle birlikte yaşamaya başlar ve aradan yıllar geçer. Estelle ve Joshua artık 16 yaşındadır. Yani Joshua için Estelle’nin manevi kardeşi diyebiliriz.
Estelle, tıpkı babası gibi Bracer olmak ister ve Joshua ile birlikte Bracer olmak için yola çıkar. “Peki Bracer ne?” diye sorarsanız, Aslında özel bir kelime anlamı yok. Hatta bir tane yan görevde biri bunu karakterlerimizin soyadı sanıyor. Bracer’ların amacı insanları, kasabaları ve şehirleri korumak, kaybolanları bulmak ve suçlarla mücadele etmektir. 16 yaşından itibaren Bracer olunabildiği için Estelle ve Joshua oldukça genç yaşta bu yola girer. Bracer oldukları vakit Cassius Bright’a bir telefon gelir ve şehirden ayrılmak zorunda kalır. Böylece Estelle ile Joshua’nın hikayesi başlar.

Eski usül sıra tabanlı savaş:
Trails in the Sky: 1st Chapter oldukça güzel görünüyor. Karakterler artık eski oyundaki gibi chibi tarzında değil, daha modern bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu durum şehirden şehre giderken de aynı şekilde devam ediyor. Grafikler anime stilini yakalamış, cıvıl cıvıl bir atmosfer sunuyor. 60 FPS desteği sayesinde de oyun akıcı çalışıyor. Hatta PS5’te 120 FPS destekleyen bir TV ya da monitörünüz varsa oyunu 120 FPS’te de oynayabiliyorsunuz.
Oyun sıra tabanlı ilerliyor ama çevredeki küçük canavarları hızlıca yenmeniz için gerçek zamanlı bir savaş mekaniği de sunuyor. Bunu ara sıra daha çok minik düşmanları temizlemek için kullanıyorsunuz. Asıl savaşlar sıra tabanlı şekilde ilerliyor. Bu türü sevmeyenler için eksi olabilir ama ben keyifle oynadım.
Sıra tabanlı savaşlarda düşmana vereceğiniz hasarlar üçe ayrılıyor:
- Arts
- Craft
- Attack
“Arts” element saldırılarıdır. Düşmanlar belirli elementlere karşı zayıflık gösterir. Ateş, su, rüzgar gibi. Savaş esnasında can barının altında bu zayıflıkları görebilirsiniz.
Ben gerçek zamanlı savaş mekaniklerini sevdiğim gibi sıra tabanlı sistemi de keyifle oynadım. Ara sıra farklı tür deneyimlemek insana iyi geliyor.

Güzel ama fazla mı klasik?
Trails in the Sky: 1st Chapter geniş bir dünya sunuyor ama bu dünya biraz basitleştirilmiş durumda. Çevredeki NPC’lerle tam anlamıyla iletişim kuramıyorsunuz. Çoğu aynı pozisyonda duruyor ve sürekli aynı şeyi yapıyor. Bu durum bazen bütçenin kısıtlandığını hissettiriyor. Örneğin oyunun eğitim kısmında genellikle pop-up kutucuklarla size ne yapmanız gerektiğini anlatıyor ve bu bir süre sonra sıkıcı geliyor. Ek görevler de bir noktadan sonra adeta sessiz sinemaya dönüşüyor.
Oyunda ek görevlerde herhangi bir seslendirme yok. Bu da uzun diyalogları bir süre sonra sıkıcı hale getiriyor. Neyse ki oyun buna çözüm sunmuş! Hızlandırma modu. İstediğiniz anda R1 + L1’e bastığınızda oyun 2x hızlanıyor, ara sahneler dahil. Bu özellik oyunun akışını iyileştiriyor, yoksa yavaş ve sessiz ek görev diyaloglarının kimseye keyif vermeyeceğini düşünüyorum.
Oyunda ek görevleri almak için genellikle şehir merkezindeki bir yere gitmeniz gerekiyor. Ofiste bulunan tabeladan almak istediğiniz yan görevleri seçiyorsunuz. Bu ek görevler halkın Bracer’lara ihtiyaç duyduğu için verdiği ilanlar, yani genellikle halka yardım üzerine kurulu. Bazen bir çiftçinin tarlasını canavarlardan koruyorsunuz, bazen çiftlik işlerinde yardımcı oluyorsunuz ya da belirli bir bölgede terör estiren canavarları yok ediyorsunuz. Her görev sonunda ek para veya küçük bir eşya kazanıyorsunuz.
Eşya demişken, kazandığınız parayla kendinize yeni bir silah veya “arts” kısmını geliştirecek materyaller alabiliyorsunuz. Ancak aldığınız eşyalar karakterlerin görünüşünü değiştirmiyor. Her karakter standart görünüme sahip. Değiştirdiğiniz silahlar da görünüme yansımıyor. Görünümü değiştiren tek kısım kostümler. İsterseniz karakterlerin saç rengini değiştirebilir veya kuyruk gibi kozmetik aksesuarlar ekleyebilirsiniz.
Oyunda ayrıca belirli durumlarda şıklar da çıkıyor. Sessiz kal veya hızlıca üzerlerine git gibi. Bu gibi durumlar genellikle oyunun hikayesini değiştirmiyor ancak doğru şeyi seçerseniz ek puan gibi şeyler alabiliyorsunuz. Bu da oyuna yapılan minik dokunuşlardan biri. Ancak daha ciddi alternatifler görmek daha hoş olabilirdi diye de düşünüyorsun.

Bu tarzı seviyorsanız mutlu eder:
Trails in the Sky: 1st Chapter herkese hitap eden, çok yüksek bütçeli bir oyun gibi hissettirmiyor. Yine de Estelle ve Joshua’nın bazen komik, bazen ciddi hikayesi benim mutlu ayrıldığım yapımlardan biri oldu. Estelle’nin daha sıcak kanlı, optimist biri olup Joshua’nın daha ağırbaşlı biri olması hikayeyi eğlenceli kılan unsurlardan biri. Oyunun sonlarına doğru hikaye de bazı sürprizlerle şekilleniyor, bu da macerayı daha ilgi çekici kılıyor. İster İngilizce dublaj, isterseniz Japonca dublaj oynayabiliyorsunuz. Ben açıkçası bu gibi oyunlara japonca dublajın daha çok yakıştığını düşünüyorum.
Şehir şehir onlarla birlikte gezmek, canavarları alt etmek, kazandığım parayla onlara yeni eşyalar almak, bazen de ek görevde tavuk aramak hepsi hikayenin bir parçası. Gerektiğinde zindan temasında ilerleyip canavarları kesiyor, bazen çevrede gezerken “hızlıca yanlarından geçeyim, kim uğraşacak şimdi?” modunda ilerliyorsunuz.
Keşke ek görevlerde de bir seslendirme veya ek bir ses olsaydı. Böyle uzun uzun sessizce metin okumak bazen bayıyor dediğim anlar oldu. Aldığım eşyaların oyun içinde de gözükmemesi biraz sinir bozucu. Ama bu gibi detaylarda da genellikle dünyanın sonu değil modunda oluyorsunuz.
Ancak bu haliyle de güzel bir yapım olarak karşımızda. Nihayet bu seriye girmek isteyenlerin artık rahatlıkla başlayabileceği bir oyun var.

İncelendiği platform: PS5
Daha fazla haber ve incelemelerimiz için sitemize ve sosyal medya hesaplarımıza göz atmayı unutmayın!
Trails in the Sky 1st Chapter
Trails in the Sky: 1st Chapter, seriye girmek isteyenler için rahatça başlayabilecekleri, keyifli ve başarılı bir remake.
Artıları
- PS5'te 60 FPS/120 FPS desteğiyle akıcı oynanış
- Modern grafikler ve anime tarzı atmosfer
- Estelle ve Joshua'nın etkileyici hikayesi
- Akıcı sıra tabanlı savaş ve ara sıra gerçek zamanlı mekanik
Eksileri
- Ek görevlerde seslendirme yok
- Eşyalar oyun içinde görünmüyor
- Ek görevler daha detaylı olabilirdi