Yazar: Uğurcan

The Brutalist, adını brütalizm akımından alıyor, ancak bu ilham sadece mimariyle sınırlı değil. Brady Corbet’in yönetmenliğini üstlendiği 2024 yapımı film, II. Dünya Savaşı sonrası Amerika’ya göç eden Macar Yahudisi mimar László Tóth’un hayatını konu alıyor. Adrien Brody’nin başrolünde yer aldığı epik dönem draması, insan ruhunun sert ve soğuk taraflarına götürüyor izleyicisini. Brady Corbet, üç buçuk saatlik destanını, neredeyse mükemmel biçimde ilmek ilmek işliyor. The Brutalist, yönetmenin beyanının aksine, Paul Thomas Anderson filmografisinden fırlamış gibi duruyor. İçsel Yıkım ve Yeniden İnşa Süreci Adrien Brody, ikinci kez toplama kampından sağ kurtulan bir yahudiyi canlandırıyor. Buchenwald’ın dehşetinden kurtulan mimar László, savaştan sonra Pensilvanya’ya…

Daha Fazla Oku

Sonic’in medya içindeki evrimi, oyun dünyasının yıldızlarından, sinemanın milyarlık serilerinden birine dönüşmesine kadar uzanıyor. Ülkemizde 17 Ocak’ta vizyona girecek Sonic the Hedgehog 3, ilk üçlemeye oldukça başarılı bir nokta koyuyor. 1991 yılında SEGA geliştiricileri Yuji Naka, Naoto Ohshima ve Hirokazu Yasuhara tarafından yaratılan Sonic’in, ömrümün yettiği sürede popüler olmadığı bir dönem görmedim. 90’ların başında SEGA’nın, Super Mario’ya rakip olabilecek bir maskot arayışından ortaya çıkan Sonic markası, 2020’de çıkan ilk Sonic the Hedgehog filmiyle yeni nesile kendini tanıttı. An itibariyle üç filmin toplam gişesinin 1 milyar doları aştığını düşündüğümüzde, bunu başardığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Serinin üçüncü filmi, seriye keskin bir viraj aldıran…

Daha Fazla Oku

1922 yılında F.W. Murnau’nun sinema dünyasına kazandırdığı Nosferatu, yalnızca bir korku filmi değil, aynı zamanda sinema tarihinin mihenk taşlarından biriydi. Vampir mitini sinemaya taşıyan bu sessiz film, o dönemki teknik kısıtlamalara rağmen atmosferi, oyunculukları ve sanatsal yapısıyla unutulmaz bir klasik olarak hafızalarda yer etti. 1979’da Werner Herzog’un yorumuyla yeniden sinemaya uyarlanan bu ölümsüz eser, şimdi 2024 yılında Robert Eggers’ın özgün dokunuşuyla bir kez daha hayat buldu. Eggers’ın Nosferatu Yorumu Robert Eggers, sinemada tarihsel detaylara olan tutkusu ve epik anlatılarıyla tanınan bir yönetmen. The Witch ve The Lighthouse gibi filmleriyle korku türünde yeni bir soluk getiren Eggers, Nosferatu uyarlamasıyla bu kez…

Daha Fazla Oku

22 Kasım’da vizyona giren Wicked, ben dahil çoğu kişinin rezalet çıkmasını beklediği bir filmdi. Gregory Maguire’in romanından uyarlanan müzikale dair bu beklentinin oluşmasının en büyük nedeni, hiç kuşkusuz Ariana Grande’ydi. Sonuçta, Broadway’in kültleşmiş müzikalinde bir popçunun oynaması bize absürt gelmişti sanırım. Ariana Grande’nin medya önündeki kişiliği ve prodüksiyon sırasında çıkan söylentiler, bu önyargıyı iyice körükledi. Bu nedenle, Oz Diyarı’na farklı bir bakış açısı sunan bu film, aklımızda bir reklam ürününden fazlası olamadı. En azından, filmi izleyene kadar böyle oldu diyebilirim. Ariana Grande de dahil olmak üzere, bu filmin parçaları neredeyse kusursuz şekilde çalışıyor. Büyüleyici Bir Müzikal Wicked esasen, Stephen Schwartz…

Daha Fazla Oku

Anora, son dönemin bağımsız sinemaseverleri tarafından merakla beklenen bir film olarak karşımıza çıkıyor. Sean Baker tarafından yönetilen bu bağımsız dram filmi, Brooklyn’de yaşayan Anora – ya da kendi tercihiyle Ani – adlı bir egzotik dansçının hikayesini konu alıyor. Hikaye, Anora’nın bir Rus oligarkının oğluyla karşılaşması ve onunla evlenmesiyle şekilleniyor. Bu beklenmedik evlilik, karakterin kendisini bir peri masalının ortasında bulmasına yol açıyor; ancak Rus ailesinin evliliği iptal etmek için Amerika’ya gelmesiyle işler hızla karmaşıklaşıyor. Sean Baker’ın kamerası, önceki işleri gibi Anora’da da toplumun marjinal kesimlerine odaklanıyor. Film, Anora’nın kırılganlığını ve çevresindekilerin onu nasıl şekillendirdiğini vurgulamak için oldukça çaba gösteriyor. Bu açıdan…

Daha Fazla Oku

Tom Holland, Christopher Nolan’ın bir sonraki büyük filminde başrol için görüşmeler yaptığı ortaya çıktı. Bu gizli proje, halihazırda Matt Damon’ı kadrosuna katmış durumdaydı. Nolan, uzun süredir bu rol için Tom Holland’ı istiyordu. Bu nedenle Tom Holland’ın 2025’deki yoğun programına karşın onunla çalışmak adına esneklik gösterecek. The Hollywood Reporter’a göre Tom Holland, önümüzdeki yıl bu proje ile Spider-Man 4 arasında mekik dokuyacak. Bununla birlikte muhtemelen Avengers: Doomsday filminde de yer alacak. Spider-Man 4’ün ertelenmesiyle birlikte Tom Holland’ın partneri Zendaya, 2026’nın başlarında Dune 3’ü çekecek. Henüz Spider-Man 4 için bir çıkış tarihi belirlenmedi. Ancak, Avengers: Doomsday’in Mayıs 2026’da çıkması planlanıyor. Universal Pictures,…

Daha Fazla Oku

Smile serisinin yönetmeni Parker Finn, en sevdiği korku filmini açıkladı. Yönetmen, Variety’nin “Tüm Zamanların En İyi 100 Korku Filmi,” listesi kapsamında bir deneme yazısı yazdı. Bununla birlikte en sevdiği filmin 1980 yapımı meşhur “The Shining” olduğunu açıkladı. Stanley Kubrick’in The Shining filmi sadece en sevdiğim korku filmi değil, aynı zamanda muhtemelen tüm zamanların en sevdiğim filmidir. Sinefiller ve akademisyenler The Shining’i o kadar çok tartıştı ve inceledi ki bu, Kubrick’in başyapıtının ne kadar etkili ve duygusal açıdan derin olduğunu daha da pekiştiriyor. Filmin inanılmaz derecede korkutucu, soğuk ve insanlardan nefret eden tonu, Jack Nicholson ve Shelley Duvall’ın ikonik performansları, izleyiciyi…

Daha Fazla Oku

2024’ün Ekim ayı geldi çattı ve sinema dünyası bu ay yine dolu dolu bir ay sunuyor bizlere. Sonbahar, benim de dahil olduğum birçok kişi için film izlemek adına en güzel zamanlardan biri. Havalar serinledikçe sinema salonlarının sıcak atmosferi daha bir cazip hale geliyor. En önemlisi de, bu ay beyaz perdede izleyecek bir şeyler bulmakta zorlanmayacağız. Bu nedenle Ekim ayında izleyebileceğiniz 5 film bir araya getirdik. Joker: Folie à Deux Biliyorum, Joker: Folie à Deux’dan yeterince bahsettim. Eğer sitede yayınlanmış olan incelememizi okuduysanız, bu filmi pek de beğenmediğimi biliyorsunuzdur. Buna rağmen arada bir çıkan tartışmalı filmlerin sinemada gidip deneyimlenmesi gerektiğini düşünüyorum.…

Daha Fazla Oku

Todd Phillips’in “Joker: Folie à Deux” hakkında yaptığı açıklamalar, filmin ilkinden çok farklı olacağı ve riskler barındırdığı yönündeydi. Phillips, müziğin her zaman Arthur Fleck’in iç dünyasının bir parçası olduğunu ifade etmişti. Bu film müzikal olarak duyurulduğunda haberi oldukça olumlu karşılamıştım. İlk filmin hayranı değildim ve ikinci filmin çekilmesine ciddi anlamda karşıydım, fakat deneysel bir işe asla hayır diyemezdim. Joker ve Harley Quinn gibi karakterler de, müzikal temasına mükemmel bir şekilde oturuyorlardı. İkilinin paylaştığı kaotik, bozuk zihinsel durumu yansıtmak için müzikalden daha iyi bir seçenek düşünülemezdi. Bu tür bozuk ve dengesiz karakterlerin içsel dünyalarını dışa vurmak, müzik ve dans aracılığıyla kaosu…

Daha Fazla Oku

Sonbaharda, Beetlejuice Beetlejuice, 111M$ ilk hafta sonu hasılatıyla Eylül ayının en iyi gişe başlangıcını yaptı. Eğer tahminler doğru çıkarsa, bu durum Venom serisinin çıkacak son filmiyle değişecek. Venom: The Last Dance, ilk hafta sonunda en iyi ihtimalle 120M$ gişe hasılatı elde etmesi öngörülüyor. Önceki iki film olan Venom ve Venom: Let There Be Carnage ise ilk hafta sonunda 80M$ ve 90M$ hasılat elde etmişlerdi. Venom: The Last Dance 120M$’lık bir açılış yakalarsa, bu sadece serinin rekorunu kırmış olmayacak. Bununla birlikte serinin önceki filmlerinin toplam iç hasılatını geçme potansiyeline de sahip olacak. Filmin 250-300M$ arasında iç hasılat elde etmesi çok muhtemel.…

Daha Fazla Oku