Close Menu
    X (Twitter) Discord
    Tourens
    • Haberler
    • İncelemeler
    • Söylentiler
    • Pc
    • Konsol
    • Dizi / Film
    • Anime
    • Rehberler
    X (Twitter) Discord
    Tourens
    Cheetosv1Yazar: Cheetosv109/07/20257 Dakika Okuma Süresi

    SUPERMAN İNCELEME

    James Gunn’ın gündemden düşmeyen, sıkça tartışılan yeni DC evreninin başlangıcı olarak kabul edilen Superman filmini nihayet izleyebildik. Zack Snyder ile ilk adımlarını atan, ardından ondan bağımsız devam eden önceki DC dönemi pek iç açıcı değildi. Aslında “pek iç açıcı değildi” demek bile iyimser bir söylem. Her ne kadar evren için durumlar iyi gitmese de Man of Steel gibi bir filmin olması ve Henry Cavill gibi bir figüre sahip olmak, karakter minvalinde Superman’in güçlü durmasını sağlıyordu. Gelgelelim, James Gunn cesur bir karar alarak evrenin kreatif kararlarını veren kişi olarak her şeyi sıfırlama yoluna gitti. Peki, verdiği bu karar başarılı mı? Superman köklerine dönebilmeyi başarabildi mi? Pek uzatmadan, bu soruların cevabına geçelim isterseniz.Bizi filmin Türkiye galasına davet ederek hızlı bir içerik çıkarmamıza imkân veren TME Films, World Cinezone ve Filmin Adı Ne Kanka?‘ya çok teşekkür ederiz.

    İlk Adımlar

    David Corenswet’in canlandırdığı 2025 model Superman, tam olarak çizgi romanlarda anlatılan karakterin ta kendisi. Son yıllarda popülerleşen ve ciddi sayıda türevinin ortaya çıktığı “kötü Superman” edebiyatı, karakterin dünya genelinde hangi değerleri temsil ettiği konusunun unutulmasına neden olmaya başlamıştı. Her ne kadar çok sevilen bir yapım olsa da, Zack Snyder’ın kaleminden çıkan Man of Steel, bu değerleri çok da önemseyen bir film değildi. Henry Cavill karakterle özdeşleşse de, çok daha depresif ve buhran dolu bir Superman’e hayat veriyordu. Gerçekçilik ve ciddiyet açısından kitleleri arkasına almayı başaran bir eser olsa da, en azından ben bir Superman okuru olarak çizgi romanlarda okuduğum karakterin temsil edildiğini hissedememiştim.

    Kültleşen bazı eserler, zamanla sevdiğimiz karakterlerde bazı tahribatlara yol açabiliyor. James Gunn da bunu oldukça iyi analiz ederek beyaz perdeye umut dolu bir Superman sembolünü geri getirmek için ciddi anlamda kafa patlatmış. Bunu yaparken, artık defalarca izlediğimiz benzer origin story (köken hikâyesi) konusuna hiç girmiyor. Üstelik bunu da oldukça akıllıca bir şekilde, hikâyenin gidişatına yedirerek başarıyor. Her ne kadar yaratılışı 1930’lara dayansa da, uzun zamandır bildiğimiz Superman’den o kadar uzak kaldık ki filmi izlerken sanki yeni bir karakteri izliyormuş hissine kapılıyorsunuz. Bunun DC açısından biraz trajikomik olduğunu da söylemem gerekiyor elbette. Superman, bir süredir fotokopi çıktısı gibi birbirinin aynısı olan çizgi roman işlerine kıyasla oldukça tutkulu bir iş.

    Film, izleyicisini hızlı bir biçimde kendine bağlamayı başarıyor. Genel olarak oldukça tempolu bir yapım olduğunu söylemek mümkün. Fakat bu tempo ve hız, izleyiciyi yormayan türden. Defalarca izlediğimiz köken hikâyeleri yerine, Dünya’da süper kahramanların bir süredir var olduğunun bilindiği bir hikâyeyi izliyoruz. Elbette bu kahramanlardan biri de Superman. Clark Kent tarafını film içerisinde pek görmüyoruz denebilir. Açıkçası buna pek gerek de kalmıyor; o kısımları Lois Lane ile oldukça iyi bir şekilde geçiriyoruz. Clark Kent için şunu söyleyebilirim: Karakter gerçekten saf iyi. Bir Superman filminde bunu söyleyebildiğim için çok mutluyum; ama gerçekten saflık derecesinde iyi bir karakterle karşı karşıyayız. Hatta bu saflık, filmin bir noktasında karakterler arası ufak çaplı gerilime bile yol açabiliyor.

    Dolu Bir Evren

    Rachel Brosnahan’ın canlandırdığı Lois Lane karakteri, kuşkusuz bugüne kadar gördüğümüz en başarılı Lois Lane uyarlaması. Karakterin duygusal yönlerinin yanı sıra mesleki hırsı, Daily Planet’teki Clark Kent eksikliğini bile aratmıyor. Gerek karakterler arası kimya, gerekse oyuncular arası uyum oldukça başarılı. Lois, filmin belli kısımlarında adeta sürükleyici bir güç hâline geliyor. Bazı Superman hikâyeleri, en azından benim için, Daily Planet kısımlarında sıkışıp kalabiliyordu. Ancak filmde akıllıca kurgulanan sahneler, bu bölümlerin hem oldukça akıcı olmasını hem de hikâyenin ilerlemesine katkı sağlamasını başarıyor. Ekran süresi sınırlı olsa da, özellikle birkaç karakter kilit açıcı rolde kullanılıyor.

    Anlattıklarım biraz toz pembe bir hikâye gibi görünse de, filmin politik bir altyapıya sahip olduğunu söylemek mümkün. Bir evrenin başlangıç filmi olarak baktığımızda, hem filmin geçtiği ana hizmet eden hem de evrenin geleceği açısından önemli sayılabilecek siyasi gerilimler yaşanıyor. James Gunn, zekice bir hamleyle günümüz politikasını filme başarılı bir şekilde yedirmiş. Göçmenlik, savaşlar, sınır ihlalleri gibi günümüz dünyasının meseleleri üzerinden karakterlerle paralellik kurmak oldukça kolaylaşıyor. Benzer şekilde, DC evreninde geçen Creature Commandos dizisinde de bu tür konulara değinilmişti. Günümüz dünyasından esinlenerek belirli temellerin oturtulması, hikâyenin ciddiyeti açısından oldukça önemli bir adım. Superman’in yalnızca Amerika’yla sınırlı kalmayıp tüm dünya için çabalaması, hükümetle yaşadığı anlaşmazlıklar derken film, zaman zaman keyifli bir politik parodi izliyormuşsunuz hissi de vermeyi başarıyor.

    Bir benzerlik de elbette filmimizin ana kötüsü diyebileceğimiz Lex Luthor’da karşımıza çıkıyor. Nicholas Hoult’un canlandırdığı karakter, tıpkı Lois Lane gibi muhtemelen bugüne kadar izlediğimiz en başarılı uyarlamalardan biri. Özellikle Batman v Superman filminde gördüğümüz Luthor’u düşünürsek, karakterin bu hâli için “kusursuz” demek abartı olmaz. Lex Luthor, günümüz sinemasında sıkça karşımıza çıkan teknoloji zengini çılgın multimilyarder tiplemesiyle sunuluyor; ancak Superman özelinde bunda hiçbir sorun görmüyorum çünkü aslında Lex Luthor tam olarak böyle biri. Karakter film boyunca asla ciddiyetinden ödün vermiyor ve ne kadar tehlikeli olduğunu izleyiciye güçlü bir şekilde hissettiriyor. Politik meselelerde öne çıkması ve her şeye karşı bir planının olması, çizgi roman ve animasyonlarda izlediğimiz klasik Luthor’a fazlasıyla benzemesine neden oluyor pozitif şekilde.

    Yan Karakterler

    Filmin oldukça fazla karaktere sahip olması, bir James Gunn filminden alışık olduğumuz bir durum elbette. Guardians of the Galaxy filmleri ve Suicide Squad 2 gibi yapımlarda da bolca isim bulunuyordu. James Gunn’ın alametifarikalarından biri, filmin kadrosu ne kadar kalabalık olursa olsun her karaktere parlayacak bir sahne bulmasıdır. Filmde yer alan diğer kahramanlar da hikâyeye oldukça uyumlu. Hatta hikâyenin içinde yer almaları, filmi yükselten bir unsur oluyor. Edi Gathegi’nin canlandırdığı Mr. Terrific ve Nathan Fillion’ın canlandırdığı Guy Gardner ikilisi, kendinden oldukça söz ettiriyor. Filmin içinde gerek Superman ile olan ilişkileri gerekse dünyadaki rolleri iyi bir şekilde aktarılıyor. Isabella Merced’in canlandırdığı Hawkgirl karakteri, bu ikiliye kıyasla daha arka planda kalsa da kendisi de iyi bir performans sergiliyor.

    Filmin görünmez kahramanlarından biri de elbette Krypto. Bunca yıldır yaptığı işlerle James Gunn’ı tanıyoruz. Oldukça iyi bir yazar olsa da bazen gereğinden fazla abartıya kaçmayı seviyor. Filme girmeden önceki korkum, Krypto özelinde bu abartının dozajını kaçırmasıydı. Fakat film, hiç o noktalara yaklaşmıyor bile. Krypto, filmin eğlence yükünü taşıyan ögelerden olsa da hikâye içinde oldukça işlevsel kullanılıyor. Güçlerinin yanı sıra Superman ile olan ilişkilerini izlemek oldukça eğlenceli.

    Filmin kötülerinden biri olan María Gabriela de Faría’nın canlandırdığı Engineer karakteri de yine izlemesi keyifli figürlerden biri. Film için kilit karakterlerden biri olduğunu söylemek mümkün. Yaptığı birkaç hamle ile bazı şeylerin tepe taklak olmasını sağlıyor. Gunn, karakterin gücünü izleyicinin kafasını karıştırmayacak şekilde yansıtarak doğru bir tercih yapıyor. Frank Grillo’nun canlandırdığı Rick Flag karakteri ise bu defa animasyon yerine canlı bir biçimde karşımıza çıkıyor. Rick Flag’ı ilk defa Creature Commandos animasyonunda izlemiştik. Burada çok net bir rolü olmasa da evrendeki önemli figürlerden biri olduğu hissi veriliyor.

    Son Sözler

    Film çıkmadan önce, fragmanlardaki efektler ve renk paleti konusunda oldukça fazla eleştiri almıştı. Ancak Superman’in fragmanlarda göründüğünden çok daha iyi olduğunu söylemek mümkün. Filmde kullanılan görsel efektler oldukça kaliteli ve bazı sahnelerde gerçekten büyüleyici bir etki yaratıyor. Filmin büyük bir çoğunluğu görsel efektlerle dolu olsa da izleyiciyi yormuyor. Renk paleti konusunda ise adeta bir Superman çizgi romanının sinemaya yansıtılmış hâlini izliyoruz. Hatta bazı sahnelerin birebir olarak çizgi romandan alındığını söylemek mümkün.

    Her James Gunn filminde olduğu gibi, bunda da oldukça iyi müzik kullanımları bulunuyor. Guardians of the Galaxy’den alışık olduğumuz klip sekansları bu filmde pek yer almıyor, fakat bu kesinlikle filmin lehine oluyor. Guardians of the Galaxy’e kıyasla çok daha ciddi bir film izliyoruz. Müzikler, yer yer sahneleri duygusallaştırıyor, yer yer ise tempoyu yükseltiyor. Aksiyon sahnelerinde de oldukça uyumlu parçalar tercih edilmiş. Filmin tema müziği ise karaktere son derece uygun ve gelecekte kültleşecek bir eser.

    Ben genel olarak filmi çok beğendim. Bir sinemasever olmaktan ziyade, bir çizgi roman sever olarak bayıldığımı söylemeliyim. Son dönemlerde çıkan, aynı formüllerin farklı şekillerde işlendiği filmlerin aksine oldukça orijinal bir iş. Yeni DC evreni için ise olabilecek en iyi başlangıç. Atılan sağlam temelle birlikte, gelecek projelerin kendilerini bir zemine oturtması çok daha kolay olacak. James Gunn’ın daha önce bahsettiği dört temel ana karakter üzerine kuracağı evrenin ilk adımını görmüş olduk. Kalan üç parçadan Wonder Woman ve Batman henüz belli olmasa da ikinci parça Supergirl, önümüzdeki sene yayınlanacak. Superman’i sinemada mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum; özlediğiniz sinema deneyimine ulaşmanızı sağlayacak filmlerden biri.

    Daha fazla incelemeler veya gündemden haberdar olmak için bizi takip etmeyi unutmayın!

    9

    Çizgi romanlardaki Superman’in kusursuza yakın bir biçimde işlenmiş hâli. Karakterin temsil ettiği değerleri ön plana çıkararak yeni DC evrenini sağlam bir temele oturtuyor. Uzun zamandır keyif vermeyen süper kahraman işlerinin yanında parıldadığını söylemek mümkün.

    Yorumları Görüntüleyin

    1 Yorum

    1. Yavuz Deniz - 09/07/2025 08:34

      Çok güzel bir inceleme yazılmış elinize emeğinize sağlık. Superman’i seven birisi olarakta bu filmi bekliyorum. Sizin yazmış olduğunuz incelemeden kaynaklıda daha çok hype’lı şekilde bekleyeceğim. Teşekkürler…

      Cevapla
    Bir Yanıt Bırakın Iptal

    Editörün Seçtikleri

    Xbox Showcase 2025 Tüm Duyurular!

    8.5

    RoadCraft İnceleme

    04/06/2025

    Eriksholm: The Stolen Dream Önizleme

    20/05/2025

    Conquest Dark Erken Erişim İncelemesi

    14/05/2025

    Grand Theft Auto VI – Trailer 2

    06/05/2025
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • YouTube
    • Twitch
    • Instagram
    Tourens
    • İletişim
    • Ekibimiz
    • Hakkımızda
    © 2025 Tourens. Tüm Hakları Saklıdır.

    Arama kutusunun üzerine ne aramak istediğinizi yazın...